ÜNİVERSİTELERDE FETO YAPILANMASININ ENGELLENEMEZ YÜKSELİŞİ

ÜNİVERSİTELERDE FETO YAPILANMASININ ENGELLENEMEZ YÜKSELİŞİ

Ergenekon, Balyoz gibi sözde darbe planlarının, sözde deşifresi adı altında bu ülkenin milliyetçi kadrolarına, sahte belgeler, bazı basın organlarının mutfaklarında pişirilen üretim haberler, iftiralar, montajlar, özel imalat deliller kullanılarak, milletin gözünün içine baka baka operasyonlar,   yapıldı ve tasfiyeler gerçekleştirildi.

17-25 aralıkta maskesi düşmüş, örgütsel hali tamamen deşifre olmuş FETÖ, 15 Temmuz büyük ihanetine kadar, bir çok karanlık olayın tam da göbeğinde yer aldı.

Maskeli yüzüyle masum, barışçı diyalogcu bir dini yapının içinden ve yumuşak huylu eğitim kadrolarından istihbarat örgütlerinin taşeronları,  basın organlarının iftiracı top sakallılar çetesi çıkmıştı. Kimisi kaçtı kimisi tutuklandı. Kimisi de aklandı!!!

Eğitimin ilk ve orta düzeyinde, kurslar dershaneler özel okullarla faaliyet gösteren örgüt bu mecrada etkisinin tamamen yitirirken yüksek öğretimde bir takım ilişkiler sayesinde dokunulmaz kalan, ya da altında yüzmeyi iyi becerdiğinden, su üstünde görünmeyen kadrolar sanki bazı köşe başlarında pusuya yattı ve önümüzdeki seçim öncesi de pozisyon almaya başladılar. Prof Dr. Emin Gürses bir televizyon programında bunu dile getirdi. Yine Mehmet Barlas, Mahmut Övür ve İsmet Özçelik köşe yazılarında dile getirdi.

Özellikle İsmet Özçelik iki yazısında özellikle buna değinirken;

“Üniversitelerde FETÖ konusu… Bir türlü üzerine gidilmiyor. Son dönemde iyice azıttılar. Gelen haberler bu yönde. İsimler sır değil. Herkes biliyor. Ama birileri tarafından korunuyorlar. Birçok üniversitede, FETÖ’cuların at oynattığı konuşuluyor.

FETTUŞİDEN ‘YÜKSELİN’ TALİMATI

Tekrarlayalım…15 Temmuz sonrası, TSK’da önemli temizlik yapıldı. Emniyette belleri kırıldı. Yargıda 5 bine yakın hakim, savcı görevden alındı. Ama üniversitelerde pas geçildi. Nedeni belli değil. Pensilvanya elemanlarına talimat verdi:

“Akademik kadrolarda yükselin.”

Şu anda yaptıkları bu. Özellikle Anadolu’daki üniversiteleri kullanıyorlar. Oralarda doçent, profesör oluyorlar…” cümleleri ile dikkatimizi çekiyordu.

Televizyon programlarını ve köşe yazılarını da okuyunca ilimizin üç üniversitesi geldi aklıma. Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi…

Her ne kadar başlığımızla direk bir bağlantısı olmasa da konu üniversiteler olunca bazı iddialara değinmeden geçmeyeceğim.

Yerel yayın organlarının birinde yine bir köşe yazarı Eskişehir Teknik üniversitesini dile getirdi. Ankara’da Yüksek Öğretim Kurumu  üyesi Naci Gündoğan’ın referansıyla buraya atanan rektörün, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Anadolu Üniversitesinden ayrılırken Anadolu Üniversitesinde kalmak ve döner sermaye almak için kişiye özel kadroları kendilerine nasıl açtıklarını anlattı.

Şehirde bu köşe yazarının yazısı ile eş zamanlı bir takım konuşmalar kabarttığımız kulaklarımıza geldi ki, vahametimiz arttı ve kimyamız bozuldu. Özellikle cumhur ittifakının mensubu siyasilerin arkasından edilen mesnetsiz ve iftira tarzı sözleri, ilin en üst bürokratını takmayan ifadeleri herkes gibi bizler de duyduk.

En çok dikkatimizi çeken iddia ise çiçeği burnunda hocanın öğrencilere “sizin için devletten para gelmiyor, her imkanı şartları zorlayarak biz sağlıyoruz” cümlesi idi.

İddia edilen bu sözleri sarf ederken, Rektör bey devlet üniversitesinde olduğunu ve devletin atadığı bir rektör olduğunu gözden kaçırdı mı?

Bu cümlenin gençleri bir yerlere sürüklemek için kullanılabilecek provokatif bir söz olduğunu düşünemedi mi?

Düşünerek söyledi ise vahim, düşünmedi ise bir profesörün düşünemiyor olması daha vahim değil mi?

Bir başka iddiaya dayanarak sorulabilecek soru: Bu sözleri acaba başka bir ilde rektör yardımcısı olan bir hocanın verdiği sufle ile mi söyledi?

Eğer öyle ise uzaktan eğitimin etkisiyle uzaktan yönetime geçmiş Eskişehir Teknik Üniversitesini kim hangi amaçlara hizmet etmek için yönetiyor? Bu sorulara kendimce cevaplar arıyorum.

Ve o cevaplar kendiliğinden geliyor…

İşin siyasi boyutuna gelince; cumhur ittifakının mensuplarının arkasından edilen hakaretamiz sözler, gençlere kullanılan cümleler ve yazmadığım dahası ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a seçim öncesi kurulan bariz komplolardan birisi Eskişehir de mi zuhur ediyor?

Hassas noktamız Erdoğan ve onun ildeki temsilcileri olunca gözlerimizi bu kurumlardan ayırmamaya karar verdik. Zira bir yerden duman tütmeye başladıysa ateşi görmemize az kaldı demektir.

Ez Cümle; Fetö’nün  selam verdiği herkesi tanıyor ve biliyoruz.