Trafikte Biz ve Eskişehir…
Son zamanlarda dikkati çeken en önemli hususlardan biri cadde ve sokaklara taşan arabalar…
Sabah öğlen ve akşam saatlerinde yoğunluğu ile yeni yaşam arkadaşımızı trafik…
Park etmeye yer arayan araçlar ve otopark yetersizliği..
3 adımlık yere arabayla gitmeyi alışkanlık haline getirmiş güngörmüş kitle…
Cadde ve sokaklardaki İşyeri önlerindeki kaldırım park alanlarını araçlarıyla dolduran işyeri sahipleri… Araçları olmayınca da duba bırakarak vatandaşın 5 dakikalık duraksamasına imkân vermeyen yurdum insanı… ve biz..
Sosyalitesi en yüksek şehirlerden biri olan Eskişehir’imiz trafikli! bir hayata merhaba mı diyor…
Eğer böyle bir kâbus olacaksa, öncelikle araç kullanan her Eskişehirlinin bir sakinleştirici alması gerekecek…
Hatboyundan Yanıkkahve kavşağına kadar yoğun ve ağır ilerleyen trafik şimdi den sürücülerin sabrını taşırmaya başladı. Cengiz Topel ve Üniversite Caddesi zaten dur kalk ışıktan geçilmez halde… Işıklar-Kırım Caddesi onca ışık ve tramvayla birlikte İstanbul trafiği dedirtecek cinsten… Atatürk Caddesinden Borsa Caddesine kadar sıkıntı yoğun saatlerde Alpu kavşağına kadar bazen çıldırtacak derecede….
Sağ sol yol kenarında park eden araçların zaten ağır aksak ilerleyen trafiği yer yer tek şerite kadar indirmesi ise sinirlerin tavan yaptığı anlar….
Bunca keşme keşe alışık olmayan Eskişehir’imizin o güzel ve kibar beyefendileri, hanımefendileri artık bir an önce şu trafikten çıkayım telaşı içinde bir birlerine yol vermek şöyle dursun, birbirimizi ezer, bağırır, çağırır, korna basarak tepki koyar şekilde “agresif sürücü” profiline doğru adım adım gidiyoruz…
İl Trafik Komisyonu ne iş yapar!? Diyecek konumda olanlar elbette bu şehri idare edenlerdir… ipin diğer uçunda da Belediye var… el el iyi bir gözlem ve inceleme ile sinyallerle, kavşak içi geçiş hakkı düzenlemeleriyle lokal anestezinin geçici çözümler olduğunu görerek Vatandaşı daha çok ÇILDIRMADAN KALICI düzenlemeler yapmaları gerekiyor..
ALT VE ÜST GEÇİTLER ARTIK ŞART…
Gündoğdu Mahallesi ile Emek Mahallesinin çevre yolu ile olan bağlantı, alt ve üst geçit düzenlemesi ne kadar güzel oldu değil mi?
Etrafı çevre yoluyla çevrili Eskişehir’imizin şehir içi trafik düzenlemesi görsellik, estetik veya gereklilik açısından sil baştan tramvay güzergâhı ve işleyişi ile yeniden düzenlenmeli…
En kestirme çözümlerden biri kaldırımların bir kısmından feragat etmek olabilir mesela… caddelerin tek tarafı park ve duraklamaya açık bırakılırken, diğer tarafın kesinlikle kapatılmalı.. kontrollü geçiş ışıklarının yeniden düzenlenmesiyle hem trafikte bekleme süresi kısaltılmalı hem de kırmızı ışık çilesine son verilerek çevre ve ekonomi bağlamında hiçte azımsanmayacak sonuçlar elde edilebilir..
KONTROLÜ KAVŞAKLAR…
İlk dile getirip en çok sevinen biri olarak kontrollü kavşakların kontrolsüz kavşağa döndüğüne defalarca canlı şahitlik yaptım.. Mesela; Hatboyu… Kontrollü kavşakta kavşağa ilk giren ilk çıkar, kavşaktakine yol ver gibi genel kabul görmüş kurallar maalesef özellikle DOLMUŞ ve SERVİS eşrafı tarafından çok işim var sıra benim gibi yorumlandığını görmek içten bile değil… ola ki kontrollü kavşakta DOLMUŞ yada SERVİS aracına denk geldiniz, dikkatli olun kaza geliyorum diyordur… ya yol verirsiniz, yada yol verirsiniz… diğer şıklar pek şık olmuyor çünkü..
NERDE DERİN HOŞGÖRÜMÜZ….
Yayaların da ıstırabı ortada, lakin kavşağı çaprazlamasına elinde telefonla mesaj yazarak geçmeye çalışan birilerini de çok sıkça görmek mümkün…
Bütün bunlar trafik bilincimizle mi ilintili… yoksa bilincimizdeki trafik kurallarının gerekliliği noktasında idrak etmek istemediğimiz kurallarla mı?. Yoksa insanlara çözüm değil de yük getiren kurallara olan güdüsel tepkilerimizle mi?
HERKES BİR DEFA VERSE…
Her ne sebeple olursa olsun insani ve beşeri olarak tepkilerimiz ve önceliklerimiz hiçbir zaman Eskişehir’imizin oturmuş kültürel seviyesinin altında olmamalıdır.. Bize yakışan tebessüm ve güler yüzümüzü 5 dakikalık bir üstünlük için yitirmemek olmalıdır…
Yeniden başlayalım… Herkes bir birine bir defa öncelik versin, yol versin, geçiş hakkı versin… çok ısrar eden sürücülerinde bunu alışkanlık haline getirmekten sakınarak zorunlu durumlarda kaynak(!) hakkını kullanmasına müsaade verelim..
HERYERE ARABAYLA GİTME ALIŞKANLIĞINA SON..
Toplu taşıma sistemine olan gereksinmelerimizle birlikte özellikle sabahları işyerlerine gelen ESNAFLARIN cadde sokaklarda sabahtan akşama kadar park halinde bekleyen araçlarının oluşturduğu yoğunluğu daha ekonomik olarak çözüme kavuşturmamız halinde trafik alan işgalinde çok faydası olacaktır..
Biz bize bu işi tatlıya bağlarsak seçimlerden sonra da BAŞKAN olacakların bu işi CİDDİYE alacaklarından hiç şüphem yok…
Kırmızı ışıkların azaldığı kornasız günlerde görüşmek dileğiyle…