Milyonların hayranlığında çarpık ve rezil ilişkiler…

Yayınlama: 19.11.2022
A+
A-

 

Eşimin ailesi kızları bir Türk’le evlendikten sonra tüm aile Türk kültür ve medeniyetinin yanı sıra Türk dizilerini de yakın takibe aldılar.

 

Türkçe öğrenmenin en iyi yolu diye ben önermiştim. Önermez olaydım..

 

Hayatın gerçekleri adı altında rezalet ve ahlaksızların afişe edildiği “kadınlara yönelik” realite şov programında tüm köyün tezgahından geçen babası belli olmayan çocuğun hikayesini bile izlemişler.

 

Türklerde ve Müslümanlarda namus kavramı kitaplarda bile böyle yazmaz, bunlar neyin nesi! Sorusu karşısında utancımdan ne diyeceğimi bilemedim. Aklıma gelen ilk şey; bunlar reyting almak için düzmece hikâyeler uyduruyorlar. Maksat millet kovid nedeniyle dışarı çıkmasın… yediler mi bilmem..

 

Arkadan gelen ikinci soru; peki ya dizileriniz…

 

-Ya işte Brezilya dizilerinden sonra Türk dizileri tüm dünyaya hitap ettiği için geniş bünyeli(!) toplumlara hitap etmesi amaçlanıyor. İzleyiciyi sıradanlaşmış kurgulardan sıkıldığı için…. falan.. filan… geçiştirdim..

 

Arkasından da Osmanlı ve Selçuklu dönemlerini konu alan dizileri nasıl hayranlıkla takip ettiklerini söyleyince. Haaa işte o diziler gerçekten alıntı deyip rahat bir nefes aldım..

 

Şimdi biz bizeyiz. Şu “Mardinde” çekilen diziyi izleyen, az buçuk çalkantılı hayatı olan her izleyici anne ve babasını sorgulamayı düşünecektir.. hata son zamanlarda dna testi yaptıranların çoğalmasının nedenleri arasında bu tür dizilerin revaçta olduğunu söylemek abartı olmaz.

 

Dizide kim kimin karısı, kim kimin oğlu, kim kimin babası belli değil!

 

Geçtik “çukurovada” geçtiği söylenen diğer bir diziye… kadın evliyken başkası ile evleniyor. Ondan da bir çocuğu oluyor.. sonra eski kocası hapisten çıkıyor geliyor. O da inadına başka bir kadınla evleniyor.. ama herkesin bildiği ve tüm karakterlerin gözü önünde ayrı iki evliliği olan bu insanlar çok sıradanmış gibi bir birlerini sevmeye devam ediyorlar. İkisi de eşlerine ihanet ederek kendilerince haklı nedenlerin arkasına sığınarak bu ahlaksızlıklarını perdeliyorlar.. izleyen izleyici de karşılıklı eşlerin görüşüp kavuşmasını senaristlere mesaj atacak derecede destekliyor..

 

Yine diğer bir dizide kadın ailesi için kocasına ihanet ediyor, diğerinde adam baldızı ile gönül ilişkisi yaşıyor… diğer bir dizide para ve menfaat için her türlü ahlaksızlık serbest…

 

Gözden kaçmayan bir ayrıntı neredeyse her diziye lgbtli bir karakterin yer alması… yumuşak erkek rolü, yada erkeksi kadın… her hali çok sempatik ve yardım sever..

 

Bu dizileri izleyen bireylerin pisikososyal düşünce alt yapılarında neler olur?

 

Yani her dizinin yada filmin bir önermesi vardır…

 

Bu dizilerdeki önerme ne?

 

 

 

Mesela: Evli de olsan,  çocuğun da olsa, evlendiğin ama artık kara gözlü değilsin deyip değişen şartlarda sevemiyorum dediğin kocanı aldatabilirsin!.. para ve menfaat için her türlü ahlaksız teklifi sıradan bir öneri gibi kabul etmelisin! Ailene asla güvenme! Yaşam bir mücadeleden ibarettir. Her zaman güçlü ve zengin olmalısın! Ezmessen, ezilirsin!

 

Dizilerde olan olayları çevrenizde olsa yada siz yaşasanız dizisel bir tepkiniz mi olurdu! Yoksa gerçekte bu tür ahlaksızlıklara karşı mı dururdunuz!..

 

Bu mu!… Anadolu medeniyeti bu mu!..

 

Bin yıl hüküm sürmüş bir medeniyetin toplumsal dokusu bu mu! Şefkat, merhamet, inayet, rahmet… Yardımlaşma, bölüşme, paylaşma, sevgi, saygı… muhabbet, sadakat, bağlılık, aile, toplum, değer yargıları bu mu… inanç, iman, ittikat bu mu!

 

Hacı Bektaş, Yunus Emre, Taptuk Emre, Mevlana, Hacı Bayram, Bediüzzaman gibi binlerce erenler, hocalar, evliyalar, kalp ve gönül dostlarının mirası bu mu!

 

Toplumlar medya eliyle şekillendirilir..

 

Batı dünyası, dünyayı Hollywood üzerinden şekillendirirken, bizde de 70 yıl Yeşilçam bu işi üstlendi.. bizim gençlik yıllarında izleyebileceğimiz özellikle sinema filmleri neredeyse cinsi sapıklık derecesinde kurgular içeriyordu.. 3 film birden umuma derken Cüneyt Arkın yada Yımaz Güney filminden sonra Kazım Kartalın illaki filmi yerleştirilirdi..

 

O zamanlar belli kesimler izlerken, şimdi milyonlar çoluk çocuk her türlü kepazeliği ve ahlaksızlığın yalın halini ailece izlemek zorunda kalıyor.. bilinç altına yapılan aşı ile; sende böyle yapabilirsin! Yerleştiriliyor..

 

Ya sonra…

 

Dizideki elbiseyi, arabayı, evi istemekle yetinmeyip doyumsuzluğunu aile saadetini parçalamakta bulan masum yüzlü canavarlara dönüşen bireyler ellerinde gerekçeli kararları varmış gibi hareket edebiliyorlar..

 

Sonra bu hareketleri olağan hayatta tatbik etmek isteyenlerin sayısı artıyor.. derken;

 

Kadına şiddet artıyor…

 

Evini huzurunu bozup sokaklarda teselli arayan kadınların sayısı artıyor..

 

Karısına yetinmeyip haftalık aşkları bir hak olarak gören erkeklerin önü alınmıyor..

 

Mutsuz ve huzursuz yuvalarda psikolojisi bozuk çocuklar geleceği tehdit eder hale geliyor..

 

Eğitim ve öğretim seviyesi düşüyor..

 

Her şeyin toz pembe gözüktüğü bir dünya oluşuyor..

 

Bir bakmışsın Mafya dizilerinden esinlenip sokakta geçene raconların kesildiği bir ülke oluyoruz..

 

Sonra uykudan uyanıyoruz….

 

Ne topum nede medeniyet kalmış.

 

En kadim medeniyetler kadın ve çocuk üzerinde kurulur.. Yahudi toplumu bu yüzden çok güçlü, fars toplumu bu yüzden daha derin, İngiliz toplumu bu yüzden hep ön saflarda ve itibarlı.. demokrasi paranoyası geçiren batı toplumunun İngiliz kraliyet ailesine olan sadakat ve bağlılıkları da bu bağlamda değerlendirilebilir.. toplumun rol modeli bir hanedan toplumu bir arada tutan temel bir öğedir. Bizdeki Osmanlı Hanedanı gibi düşünün…

 

Daha sağlıklı bir toplum için tepkimizi koyup bu tür dizileri ve filmleri izlememek, izlettirmemek, rtük ve ilgili kanala şikayet etmek en doğru tepki olacaktır..

 

Siz siz olun ailece izlediğiniz dizilerin “önerme” ve “ana fikrini”  çözünüz…

 

Diziler sizi çözmeden, siz dizileri çözün… çözün ki! Gelecekte daha güçlü bir toplum olarak var olalım..

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş