Depremde Kazandıklarımız
Ülkenin tam da ideolojileştirildiği bir dönemde DEPREM çıkartıldı…
KAOSA hazır mıyız isimli yazımızda aylar öncesinden halkımızı uyarmıştık.. “seçimlere doğru akla hayale gelmez tüm argümanlar kullanılacak” demiştik..
ABD li tüm yetkililer AB deki yandaşlarıyla beraber koro halinde Türkiye aleyhinde her türlü operasyonu işbirliği içinde yapacaklarını söyledikleri bir ortamda… beklenmedik bir deprem çıkartıldı..
Veee 1999 da İstanbul’a gelen sismik cihazlarla donatılmış ABD gemisi, 2023 depreminden bir gün önce de gelip aynı yere demirledi..
Hemde 2 gün öncesinden “büyükelçiliklerini kapatıp, vatandaşlarına kırmızı alarmı veren” sabıkalı bu ülkeler..
2022 yılında Türkiye nin çağrılmadığı NATO tatbikatında önce KIBRIS, sonra da ANADOLU nun İŞGAL EDİLME senaryosunda tetikleyici rolü fay hatlarını harekete geçiren elektromanyetik harp silahının kullanılmasının sadece bir plan yada ütopik bir senaryo olmadığını Kahramanmaraş yerle bir olunca anladık..
Bunu devletin ilgili kurumları biliyor, takip ediyor ve konuyu tüm yönleriyle değerlendiriyor.. ABD nin bu açıktan gözdağının arkasında ise; aniden açıklanan SEÇİM takvimi ve Erdoğan ın yeniden seçilme ihtimalinin giderek güçlenmesi olduğunu söylesek abartmış olmayız..
Daha önce dediğimiz gibi Ak Partiden liste dışı kalanların transferinden de umudu kesen emperyalist sistem kaybedeceği bir seçime girmektense; kaos oluşturacak tartışmalı bir seçimi tercih edecektir..
Pusuda bekletileni planlarını bozmak için, Erdoğan tarafından seçim takvimi ileriye alınınca panikleyen emperyalist itler saldırıya insani, etik ve ahlaki değerleri fay hattına gömerek devam ettiler..
Ancak köklerinden gelen gücü “bin yıllık akılla” kullanan Türk Devlet Aklı her seferinde gelen hamlelere karşı onurluca durmaya son yıllarda alışkanlık haline getirdi… anlaşılan Ne Erdoğan, nede bir başkası PES etmedi.. etmeyecekte..
“Bu iş öyle Hasan MEZARCIYA ilaç verip aklını yitirtmeye benzemez.”
İşi o kadar ileri götürdüler ki 2. Ordu neden deprem için sınırdan ve güvenli bölgeden çekilmedi diye sitem eden PKK lılar gördük…
3-5 kendini bilmez politik hırs için açıklama yapan bahtsız dışında toplumun tüm kesimleri kenetlendi..
Enkazın başında sakallı sarıklı cemaat mensupları tekbirler eşliğinde ölüm-kalım savaşı veren Süryani, Hıristiyan, Müslüman inanç ayrımı yada Arap, Kürt, Türk etnik ayrımı yapmadan depremzedeleri kurtarmak için seferber oldular..
Karada meydana gelen en büyük deprem olan Kahramanmaraş-Hatay depreminde yeniden İNSAN OLMAYI hatırladık..
Kayboldu dediğimiz kardeşlik, komşuluk, arkadaşlık, vefa, şefkat, merhamet, yardımlaşma velhasıl insan olmaya özgü tüm erdemli davranışları ekranlarda tüm dünyaya haykırdık…
Ne pes ettik, nede deprem enkazının altında kaldık..
Daha da güçlü olarak irkildik…
Ağladık, üzüldük, yas tuttuk, binlerce vatandaşımızı ebediyete yolculadık ama umudumuzu, onurumuzu, inancımızı, birlik ve dirliğimizi daha muhkem tuttuk..
Küçük ideolojik ve politik hesaplarla kırdığımız, üzdüğümüz kalplere dokunup o elleri ortak bir kader ile yeniden sevgi yumağına çevirdik..
Batıdaki Türk Kardeşlerimiz son kuruşlarına kadar Kürt Kardeşlerinin imdadına koşarken yardımlar oluk oluk aktı..; hiç kimse parti, purti, ideolojik yada dinsel ayrım gözetmedi..
Bu deprem öyle yada böyle olmuş bir gerçek; bu ne kumun, ne çimentonun, ne belediyenin, nede mühendisin hatası… burda hatalar aramak bencilliktir. Eksikler elbette var. Ama fay hattı üzerine ŞEHİR İNŞAA ETMEK, dağ ve tepe eteklerini bırakıp 3-5 metreden suların çıktığı tarım arazileri üzerine şehirler inşaa etmek bence hataların en kralıdır…
Bu depremin şiddetini ve fay hattındaki açılmayı gözden kaçırıp sorumlu birini aramak acılara tuz biber ekmektir..
Yani kardeşim bu seçim öyle bir seçimdir ki.. etkisi ve neticesi belki de Dünyanın kaderini değiştirecek bir seçimdir… buna kim kayıtsız kalırdı ki! Abd de kayıtsız kalsan…..
Ama bilmedikleri bir şey var…
O da; biz bitti demeden hiçbir şey bitmez… bitmeyecek te…