Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünde 2035’e kadar yüzde 500 artış hedefleniyor

Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin 2035’e kadar yaklaşık yüzde 500 artışla 52,9 gigavata ulaşması ve güneş enerjisinin en yüksek kurulu güce sahip kaynak olması hedefleniyor.

Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünde 2035’e kadar yüzde 500 artış hedefleniyor
Yayınlama: 03.01.2023
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, Türkiye’nin
2053’te net sıfır emisyona ulaşma hedefi esas alınarak hazırlanan ve bu
kapsamda 2035’e kadar atılacak adımları içeren Türkiye Ulusal Enerji
Planı yayımlandı.

AA muhabirinin plandan
derlediği bilgilere göre, Türkiye’nin 2020’de 147,2 milyon ton eş değer
petrol olan birincil enerji tüketiminin 2035’e kadar 205,3 milyon ton eş
değer petrol seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’nin
2000-2020 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,4 artan elektrik
tüketiminin ise 2035’e kadar yılda ortalama yüzde 3,5 büyüyerek 510,5
teravatsaaate yükselmesi bekleniyor. Nihai enerji tüketiminde 2020’de
yüzde 21,8 olan elektrik enerjisinin payının 2035’te yüzde 24,9’a
ulaşacağı hesaplanıyor.

Türkiye’nin 2020 sonunda
95,9 gigavat seviyesinde olan elektrik kurulu gücünün ise 2035’te 189,7
gigavata, toplam kurulu güç içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının
payının ise 2020’deki yüzde 52 seviyesinden 2035’te yüzde 64,7’ye
çıkacağı öngörülüyor.

Bu döneme kadar devreye
alınması gereken 96,9 gigavatlık yeni elektrik kapasitesinin yüzde
74,3’ünü yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor.

Yenilenebilir
enerji kaynakları arasında en büyük kapasite artışı güneş enerjisinde
hedefleniyor. Türkiye’nin 2020 sonunda 6,7 gigavat olan güneş enerjisi
kurulu gücünün 2035’te 52,9 gigavata yükselmesi planlanıyor.

Bu
artış, Türkiye’nin Kasım 2022’de 9,32 gigavat olan güneş enerjisi
kurulu gücünün 2035 itibarıyla yaklaşık yüzde 500 artması anlamına
geliyor. Güneş enerjisinde 2035’te 52,9 gigavat kapasiteye ulaşılması
halinde, güneş enerjisi Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünde en
yüksek paya sahip kaynak olacak.

Rüzgar
enerjisinde ise 2020’de 8,8 gigavat olan kurulu gücün 2035’te 29,6
gigavata ulaşması bekleniyor. Rüzgar enerjisinde hedeflenen kapasite
artışı Kasım 2022 itibarıyla ulaşılan 11,36 gigavat kapasite dikkate
alındığında yüzde 160 olarak öne çıkıyor.

Nükleerde sıçrama

Türkiye’nin
ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) ilk nükleer
reaktörün bu yıl devreye alınmasını takiben 2025 itibarıyla 2,4 gigavat
nükleer kurulu gücün oluşması, bu kapasitenin 2035’te ise 7,2 gigavata
ulaşması planlanıyor. Akkuyu NGS, her bir ünitesi 1,2 gigavat olmak
üzere dört reaktörden oluşacak.

Kurulu gücün
hidroelektrik santrallerinde 2020’deki 31 gigavat seviyesinden 2035’te
35,1 gigavata çıkması, doğal gazdan elektrik üretiminde 35,5 gigavata,
kömür santrallerinde 24,3 gigavata yükselmesi bekleniyor.

Söz
konusu kapasite artışlarının gerçekleşmesi durumunda, Türkiye’nin
elektrik üretiminde kömür ve doğal gazdan üretimi kapsayan termik
santrallerin 2020’de yüzde 57,6 olan payı, 2035’te yüzde 34,2’ye
çekiliyor.

Güneş enerjisinin payı yüzde 16,5’e,
rüzgar enerjisinin payı yüzde 17,7’ye, nükleerin payı yüzde 11,1’e
ulaşırken, hidroelektriğin payı yüzde 17,3’e düşüyor. Üretimin kalan
kısmını jeotermal, biyokütle dahil olmak üzere diğer kaynaklar
karşılıyor.

Net sıfır emisyona ulaşma hedefleri
kapsamında, Türkiye’nin 2020’de birincil enerji tüketiminde fosil
yakıtların yüzde 83,3 olan payının 2053’te yüzde 20,8 seviyesine ineceği
öngörülüyor. Bu toplamda kömürün payı yüzde 3,6, doğal gazın payı yüzde
11,7 ve petrolün payı yüzde 5,6 olarak hesaplanıyor.

Birincil
enerji tüketiminde 2053’te yenilenebilir enerji kaynaklarının payı
yüzde 50’ye yükselirken, nükleerin payının yüzde 29,3’e ulaşacağı tahmin
ediliyor.

“Güneş enerjisinde potansiyel daha yüksek”

Londra
merkezli düşünce kuruluşu Ember’in Türkiye, Ukrayna ve Batı
Balkanlardan Sorumlu Lideri Ufuk Alparslan, AA muhabirine yaptığı
değerlendirmede, “Türkiye’nin güneş potansiyeli rüzgar potansiyelinden
daha yüksek ve bu potansiyel ülkeye daha homojen yayılmış durumda.
Ayrıca güneş enerjisi yazın pik yapan elektrik tüketimini ve kurak
yıllarda hidroelektrikten doğabilecek eksiği telafi edebilmesi nedeniyle
enerji güvenliği açısından da önemli.” ifadelerini kullandı.

Ancak
her yıl devreye alınacak güneş santrali kapasitesinin plandaki
seviyelere çıkabilmesi için güneş enerjisine çok daha fazla yeni
kapasite tahsisatının sağlanması gerektiğini vurgulayan Alparslan,
şunları kaydetti:

“Aksi halde hedefler kağıt
üzerinde kalabilir. Diğer bir konu da, planda yenilenebilir enerji
kapasitesi hızla artarken kömür kapasitesinin düşmediğini, aksine bir
miktar arttığını görüyoruz. Planda bir yandan kömürden elektrik
üretiminin yıldan yıla düşeceği ifade edilirken diğer yandan kurulu
gücünün artması çelişkili bir durum. Bu planda en azından yeni kömür
kapasitesinin devreye alınmayacağının duyurulmasını beklerdim.”

“Enerji arz güvenliğinin anahtarı öz kaynaklarımızda”

Enerji
Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök de yenilenebilir
enerjiye ağırlık verilen bir ulusal enerji planı oluşturulmasından
memnun olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“İçinde
bulunduğumuz konjonktür enerji arz güvenliğinin anahtarının kendi öz
kaynaklarımızda olduğuna işaret ediyor. Ayrıca dünya genelinde
derinleşen ekonomik kriz de mali kaynaklarımızın enerji ağırlıklı dış
borç ödemesi yerine ülke içerisinde başka kalkınma alanlarına
yönlendirilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye gibi rüzgar gücü bakımından
zengin ve güneş ışınım oranları oldukça yüksek bir ülkenin yenilenebilir
enerji alanındaki kurulumlarını artırması gerekliliği kuşkusuz ortada.”

Özkök,
düzenlemelerin hızlı ve beklentilere uygun şekilde yapılmasının önemine
işaret ederek, Türkiye’nin bu hedefleri gerçekleştirecek isteği, azmi,
becerisi ve yetişmiş insan kaynağının olduğunu söyledi.

Muhabir: Nuran Erkul Kaya

sonbasin.com / AA

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş