Remzi Çayır: Türk milletini kimse sırtından vuramaz
MİLLİ Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Şiddete ve teröre karşı mecliste olup milletin parasıyla maaş alanlar millete sırtını dönemezler. Teröre karşı tek vücut olmak zorundalar. Ya silahı tercih edeceksiniz ya kravatı tercih edeceksiniz. Hem kravat takıp hem elinize silah alamazsınız. Buna asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Türk milletini kimse sırtından vuramaz. O Mehmetçiklerin öcünü ve kanını elbette bu millet yerde bırakmayacaktır” dedi.
Milli Yol Partisi lideri Remzi Çayır ve beraberindeki partililerle birlikte BBP Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun doğum günü nedeniyle Taceddin Dergâhındaki kabri başında anma töreni düzenledi. Çayır, Yazıcıoğlu’nun kabrine karanfil bırakarak, dua etti.
Remzi Çayır, burada yaptığı konuşmada, “Eğer suikastlar sonuçlanmaz, suikastlar karanlığa gömülürse Türk milletinin istikbali anlamında insanların hayatları endişe duymadan yaşayacakları hayatları ne yazık ki karanlığa gömülmüş olur. Bir toplum ne kadar açık ne kadar şeffaf ne kadar hesap verebilirse ve ne kadar olup biten açığa çıkarsa huzur, güven ve itimat o kadar büyük olur. Şu ana kadar 14-15 yıldır Muhsin Yazıcıoğlu’nun suikastını çözemediler. Çözmek istemeyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Yani göstermelik mahkemeler, göstermelik duruşmalar dışında şu ana kadar esasa ilişkin herhangi bir gelişme söz konusu değildir. Yani suikastla, öldürülmesiyle, şehadetiyle ilgili herhangi bir dava açılmış değildir. Aynı şekilde geçen sene bu zaman Sinan Ateş’in Ankara’nın orta yerinde öldürülmesiyle ilgili de ne yazık ki halihazırda ciddi, tutarlı kamuoyunu tatmin eden bir gelişme söz konusu olmamıştır. Ailesinin feryat ve figanlarını ne yetkililer ne de kamu duymamaktadır. Allah aşkına bir geçmişi olan, kariyeri olan, akademik unvanı olan bir ülkücünün, bir eski ülkü ocakları genel başkanının Ankara’nın orta yerinde öldürülmesi nasıl olabiliyor? Öldürüldükten sonra işin failleri arkası, önü nasıl aydınlatılmaz? Neden hala karanlık noktalar var? Neden hala iş daracık yerde tutuluyor? Esas failler yakalanmaz ve mahkemenin karşısına neden çıkarılmaz? Hala duruşma başlamış değil, hala iddianame hazırlanmış değil. Bu anlamıyla da ben gerçekten ülkenin istikbali ve geleceği açısından gerçekten endişe duyduğumuzu ifade etmek isteriz. Yani ne olursa olsun. Kime yapılsın. Bu tür vakaların derhal çözümlenmesi kamuoyuyla sonuçlarının paylaşılması gerekir ki geleceğimiz aydınlık ve güvenliği itimatlı bir yol alalım. Şu ana kadar bu iki konuda da gerek Muhsin Yazıcıoğlu’nun suikastı gerekse Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili üzülerek ifade edeyim Türk kamuoyunu, dünya kamuoyunu doyuracak bir cümle bile yok” diye konuştu.
‘YEREL SEÇİMLER MİLLİ YOL İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASIDIR’
Çayır, Milli Yol Partisi olarak Muhsin Yazıcıoğlu davasının peşini bırakmayacaklarını vurgulayarak “Lal, sağır, dilsiz ve kapkaranlık bir perdeyle karşı karşıyayız. İşte o perdeyi yıkmak üzere arkadaşları burada onu sevenler burada. Bunun asla ve asla peşini bırakmayacağız. Değerli kardeşlerim işte Milli Yol Partisi’nin kuruluş sebeplerinden bir tanesi de budur. Bu tür faili meçhullerin mutlak anlamda ortaya çıkarılması, yapanın yanına kar kalmadığı bir sistem. Biz bunun peşindeyiz. İster idari ister hukuki ister siyasi sonuçları olsun. Kim ne yaptıysa karşılığını almak zorundadır. Karşılığını almadığı müddetçe yapanın yanına kar kaldığı müddetçe ‘böyle geldi, böyle gider’ anlayışı hâkim olur ve ülke kaybeder, insanımız kaybeder. Bunun için de Türkiye’nin mutlak anlamda Türkler tarafından Türkiye’nin Anadolu’da yaşayan insanlar tarafından yönetilmesi lazım. Londra’dan, Brüksel’den, Amerika’dan yönetilen Türkiye’den hayır gelmez. O yöneticilerin başımıza ördüğü çorap belli zaten. Biz Anadolu’nun çocukları, Anadolu’yu yönetmek zorundalar. İşte Anadolu’nun sesi olmaya çalışıyoruz. Anadolu’nun gerçekten o refleksi olmaya çalışıyoruz. İlkeli, namuslu yönetimler bu ülkeye şart. Biz bireyiz. Türk milletinin şerefli bireyleriyiz. Hiç kimse bizim ağamız, sahibimiz olamaz. Türk milletinin sahibi Türk milletidir. Ve onun koruyucusu yüce Allah’tır. Onun üstünde hiçbir güç yoktur ve olamaz. Asla kabul etmiyoruz. Bu sebeple vardığımız bu çukurlardan Türkiye’nin derhal kurtulması lazım. Bu sebeple Türkiye’de değişim ve dönüşümün öncüsü olan Milli Yol Partisi’ni bütün halkımız bilmek, takip etmek ve anlamak zorunda. Biz bir bayrak kaldırdık. Biz bir el kaldırdık. Bu el kötülüklere, adaletsizliklere, yolsuzluklara, yoksulluğa karşı indirilmiş bir darbe olması için milletin bizimle beraber hareket etmesi lazım. Milletin bizi duyması, milletimizin bizden bizi anlaması gerekir. Başka yolu yok. Milli Yol Partisi’ndeki bütün arkadaşlarıma, Muhsin Yazıcıoğlu sevdalılarına sesleniyorum. Yerel seçimler Milli Yol için bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için bir dönüm noktasıdır. Mutlak anlamda her yerde sesimizi, düşüncemizi, fikrimizi niçin yola çıktığımızı anlatacağız. Biz 126-127 parti yapmadık. ‘Biz bir parti değiliz, biz bir değişim ve dönüşüm hareketiyiz, biz istiklal hareketiyiz, bir bağımsızlık hareketiyiz, bir aydınlanma hareketiyiz’ diyebilmeliyiz. Ve millete bunu anlatmalıyız değerli arkadaşlar” dedi.
Remzi Çayır, 12 askerin şehit olduğu saldırılara ilişkin, “12 vatan evladı şehit düşürüldü. Biz teröre karşı mecliste bulunan bütün partileri isimleri cisimleri ne olursa olsun tek vücut olmalarını isteriz. Şiddete ve teröre karşı mecliste olup milletin parasıyla maaş alanlar millete sırtını dönemezler. Teröre karşı tek vücut olmak zorundalar. Ya silahı tercih edeceksiniz ya kravatı tercih edeceksiniz. Hem kravat takıp hem elinize silah alamazsınız. Buna asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Türk milletini kimse sırtından vuramaz. O Mehmetçiklerin öcünü ve kanını elbette bu millet yerde bırakmayacaktır. Ben şehitlerimize rahmet diliyorum. Bir de buradan uyarıyorum; kimse bizden ve bazı insanlardan daha milliyetçi daha vatansever, daha duyarlı değildir. Hiçbir şehidin mekanını kendi siyasi arenanıza ve şovunuza çeviremezsiniz. Vatanımıza dün gelmişler bizi zemmedemezler veya kendi siyasi menfaatleri uğruna çeviremezler. Ayıp bir şey. Şehit hepimizindir. Herkes bu anlamda hassasiyet duyanları elbette ki kucaklarız. Ama hainler ayrı. Hainler zaten belli. Hala kınama yapmayan kravatlı teröristler var. Elbette bunlarla ilgili de hepimiz tepkiliyiz” ifadelerini kullandı.
sonbasin.com / DHA