Osman Gazi’nin Samsa Çavuş’a idaresini verdiği kalenin izini sürüyorlar

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk başkanlığındaki araştırma ekibi, Osmaneli ilçesinde Roma, Bizans ve Erken Osmanlı dönemi eserlerinin yerinin tespitine yönelik teknolojik cihazlarla çalışma yürütüyor.

Osman Gazi’nin Samsa Çavuş’a idaresini verdiği kalenin izini sürüyorlar
Yayınlama: 22.08.2022
A+
A-

BİLECİK (AA) – Bilecik’te bir grup bilim insanı, Osmaneli ilçesindeki
tarihi yerleşim alanlarının belirlenmesine yönelik önceden bulunan
yüzlerce yazıtın rehberliğinde çalışma yapıyor.

Kültür
ve Turizm Bakanlığının izniyle 2010 yılında Grekçe ve Latince yazıtlar
üzerine çalışmalara başlayan Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk, bu süre
zarfında yayımlanmayan 500’den fazla yazıta ulaştı. Bu yazıtlar
sayesinde bölgede adı bilinmeyen Roma, Bizans ve Erken Osmanlı dönemine
ait yerleşimler, yollar ve köprüler keşfedildi.

Çalışmalarını
ağırlıklı olarak Osmaneli’de sürdüren Öztürk, ekibiyle yeniden geldiği
ilçede belediyenin de desteğiyle, küresel konumlama ağı CORS cihazıyla
coğrafi belgeleme ve manyetik taramalar gerçekleştiriyor.

İstanbul
Üniversitesinden araştırma görevlisi Dr. Hazel Deniz Toktay, Koç
Üniversitesinde doktorasına devam eden Ezgi Demirhan Öztürk, Marmara
Üniversitesinden yüksek lisans öğrencileri Ümit Necip Oral, Ulaş Yalvaç,
Uzay Can Ardal ve lisans öğrencisi Mücahit Kaya ile Düzce Konuralp
Müzesinde bakanlık temsilcisi Cihat Topoz’dan oluşan ekip, Lefke Kalesi
için detaylı taramasını sürdürüyor. Bilim insanları, yeri bilinmeyen
Leblebici Hisarı ile Osman Gazi’nin Samsa Çavuş’a idaresini verdiği
kalenin kalıntılarına da ulaşmayı hedefliyor.

Doç.
Dr. Hüseyin Sami Öztürk, AA muhabirine, okudukları yazıtlar sayesinde
ulaştıkları antik yerleşim isimleri ve buldukları mil taşlarının,
bölgede başka bir çalışma yapmalarını gerektirdiğini söyledi.

Bakanlıktan
arkeolojik çalışma için de izin aldıklarını aktaran Öztürk, “Bu
çalışmayı daha önce bulduğum epigrafik verilerle bir bütün haline
getirmeyi amaçladım. Bu sefer daha tarihi bir çalışma olsun istedim.
Roma çağından Erken Osmanlı’ya kadar arkeolojik veriler üzerine bir
çalışma yapıyoruz.” dedi.

Öztürk, bölgedeki
tarihi unsurları esas aldıklarını dile getirerek, Bilecik’teki yakın
dönemlerde kurulmayan bütün köylerin antik yerleşimlerin üzerinde ya da
civarında olduğunu tespit ettiklerini anlattı.

Selçik
köyü civarındaki köprüyü, üzerindeki monogramdan dolayı “Mauricius
Köprüsü” olarak adlandırdıklarını ifade eden Öztürk, “Köprünün ayakları
iki tarafında da karadan çok yüksekte. Bunları hesaplayabilmek için CORS
cihazına ihtiyacımız vardı. Ayakları arasındaki ölçümleri çok net
olarak yaptık ve bunları coğrafi bilgi sistemi olarak yerleştiriyoruz.
On-line veri tabanlarını da açık olarak kamuya sunacağız.” diye konuştu.

“Turistler için burası uğrak noktası haline gelebilir”

Doç. Dr. Öztürk, çalışmalarda ulaştıkları veriler sayesinde önemli bir aşama kaydettiklerini vurguladı.

Bundan sonraki hedeflerine değinen Öztürk, şu bilgileri paylaştı:

“Erken
Osmanlı’da özellikle Osman Gazi’nin Leblebici Hisarı olsun, Lefke
Kalesi olsun ve Samsa Çavuş’a verdiği kalelerle ilgili bu çalışmalar
neticesinde kafamızda birtakım fikirler oluşmaya başladı. Tabii ki daha
önceki çalışmalarımın katkısıyla. İnşallah birkaç sene içinde buralarla
ilgili ‘Şurası Leblebici Hisarı’, ‘Burası Lefke Kalesi’ diyebileceğimiz
verilere ulaşıp kamuoyuyla da paylaşmış olacağız.

Çalışmalarımız
bilimsel açıdan önem arz ediyor. Birincisi buranın bir kültür envanteri
çıkmış olacak. Kalelerin, höyüklerin, tümülüslerin ve köprülerin hepsi
belgelenmiş olacak. Bizden sonraki çalışmacılar için de büyük bir
kolaylık olacak. İkincisi burada insanlar Erken Osmanlı’ya ait izlerin
varlığından haberdar olup en azından doğru bilgiye sahip olacaklar.
‘Lefke Kalesi’ diye gösterildiği zaman tabelada bir yer olacak.
‘Leblebici Hisarı’ denildiği zaman insanlar orayı bulacak. Akabinde
yerli ve yabancı turistler için burası uğrak noktası haline gelebilir.
En azından bu kültür varlığını hem kamuoyuna hem bilim dünyasına hem de
turizme kazandıracağımızı düşünüyoruz.”

“Bu durum ilçemize turizm yönünden olumlu etki yapıyor”

Osmaneli
Belediye Başkanı Münür Şahin de ilçenin konumu itibarıyla birçok
medeniyete ev sahipliği yapmış çok eski bir yerleşim yeri olduğunu
belirtti.

Tarihi eserleri gün yüzüne çıkarmak ve
turizm değerleri haline getirmek için üniversitelerle çalışmalarının
sürdüğünü dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

“Marmara
Üniversitemizin kıymetli hocaları ilçemizde tarihi çalışmalar yapıyor.
Bununla birlikte Osmaneli’de var olan mezar taşlarından yola çıkarak
gerçek tarihini tam olarak ortaya koymaya çalışıyorlar. Tarihi köprüler
üzerinde çok iyi çalışma yürütüyorlar. Şu ana kadar tespit edilen 7-8
köprünün kalıntılarını görüyoruz ki bunlardan Roma köprüleri çok önem
kazanıyor. Araştırma başkanı hocamız bunlardan birinin restorasyonuna
başlanacağının müjdesini verdi. Bu durum ilçemize turizm yönünde çok
olumlu etki yapıyor. İlçemizin tarihi değerlerini ve konumunu ortaya
çıkardıkça Osmaneli’ye gelen turist sayısında da artış olmaya başladı.
İnşallah ortaya çıkaracağız bu turizm değerlerini halkla
buluşturabiliriz.”

Muhabir: Yavuz Emrah Sever

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş