Destici: Her zaman işçinin, emekçinin ve alın terinin yanında olduk

Tüm maden işçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü tebrik ettiğini belirten Destici, “Hepsine hayırlı, sağlıklı çalışma ve başarılar diliyorum. İşçiden, emekçiden ve emekliden devam edelim. Asgari ücretle ilgili biliyorsunuz bizim önerimizle 2022 ve 2023 yıllarında temmuz ayında bir değerlendirme yapıldı. Yılda iki kere asgari ücret tespiti yapıldı. Çünkü, enflasyon yüksek seyretti. Enflasyonu tek haneli rakama düşürürsünüz, o zaman asgari ücreti yılda bir kere belirlersiniz. Ama asgari ücret yüzde kırklar, elliler seviyesindeyken yılda bir kere ocaktan ocağa tespit etmek; asgari ücretle çalışan, maaşını asgari ücretle alan, sigortası asgari ücretten yatan işçilerimize büyük bir haksızlıktır. Büyük bir adaletsizliktir. Diğer çalışan kesimlere siz yılda iki kez zam verirken, maaşlarını güncellerken hem faal çalışanlar hem emekli olanlar asgari ücretli yılda bir kere artışa, zammı mahkum ederseniz bu hem adaletsizlik olur hem haksızlık olur. Onun için enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde asgari ücret mutlaka ocak ve temmuz olmak üzere iki kere belirlenmelidir. Bu görüşümüzde enflasyon tek haneli rakama düşene kadar ısrarlıyız” diye konuştu.

10 Aralık’ta Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağını ifade eden Destici, “Konuşulan rakamlara bakıyoruz, yüzde 20 – 25’lerden bahsediliyor. En fazla yüzde 30 deniyor. Enflasyon rakamları açıklandı. Yıllık enflasyon oranı yüzde 48 iken nasıl asgari ücretliye yüzde 20 – 25 veya 30’lar konuşuluyor? 17 bin lira alıyorsa bunun dörtte biri kadar daha artıracaksın, yani 4 bin lira daha vereceksin ve 20-21 bin lira olacak. Ev kirası enflasyonu göre yüzde 50 artıyor. Markette ise gıdaların fiyatı yüzde 50 artıyor. Enflasyonun yüzde 48 – 50 olduğu yerde asgari ücret yüzde 25 artsın demek vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır. En azından enflasyon oranında artırırsın ya da vatandaş enflasyona yenilmez” ifadelerini kullandı.

‘ASGARİ ÜCRET, EN AZ YIL SONU GERÇEKLEŞECEK ENFLASYON ORANINDA ARTIRILMALIDIR’

Asgari ücret artışıyla ilgili açıklamalarda bulunan Destici, “Büyük Birlik Partisi olarak diyoruz ki asgari ücret, en az yıl sonu gerçekleşecek enflasyon oranında artırılmalıdır. Bunun dışında bir artış haksızlıktır, adaletsizliktir. Bunu asla ve kata kabul etmiyoruz. Enflasyonu azdırırmış. Enflasyonun üstünde verilirse yükseltir. Madem asgari ücreti yüzde 25 artıracaksın, kiraları ve gıda fiyatlarını sabitle. Tarlada 1 liraya olan bir ürün markette 10 – 15 liraya satılıyorsa esas yanlış buradadır, bunu kontrol altına almak lazım. Enflasyonu düşürmek aşağıya götürmek için piyasaya hakim olmak lazım. Bunun için asgari ücretlinin ekmeğine, maaşına, alın terine kimse dokunmasın ve haksızlık yapmasın diyoruz. Artış en az yıl sonu gerçekleşecek enflasyon rakamları boyutunda olmalıdır. Bu da tahminimiz 25 bin liranın üzerinde bir rakamdır, yani bunun en alt limiti 25 bin liradır” dedi.

Emekli maaşlarına değinen Destici, “Temmuz 2023’te emeklilerimize haksızlık yapıldı. Emekliler en düşük 7 bin 500 lira alıyordu, Temmuz 2023’te ise kök maaşı 5 bin 500 liraydı. Zam, o gün aldığı maaşın üstüne verilseydi, 9 bin 500- 10 bin lira arası maaş alacaktı. Maaşı Ocak 2024’te gelen yüzde 49’luk zamla da 15 bin liraya çıkacaktı. Bu temmuzda en son ki yüzde 20 zamla ise 17 – 18 bin lira olacaktı ama şimdi 12 bin 500 lira. Arada 5 bin liralık bir hak kaybı var. Öncelikle, bu 5 bin lirayı emeklimize vereceğiz. En düşük emekli maaşı 17 bin 500’e gelecek ki Temmuz 2023’teki haksızlık ortadan kaldırılsın. Sonra da üstüne 6 aylık enflasyon farkı yüzde 20 diyelim, onu vereceğiz. En düşük maaşlı emeklimizin de geliri bu şekilde 20 bin liranın üzerine çıkacak. Geliri adil dağıtmak adına da bu çok önemli” diye konuştu.

Asgari Hane Geçim Rakamı Tespit Komisyonu kurulması gerektiğini söyleyen Destici, “Türkiye’de Asgari Hane Geçim Rakamı Tespit Komisyonu kurulacak, gerekiyorsa il il çalışacak. Örneğin, İstanbul’da 4 kişilik bir aile kaç liraya geçinir? Diyelim ki en az 30 bin lira, o haneye de sadece 17 bin lira tek asgari ücret giriyorsa ve evi kiraysa devlet aradaki on üç bin lirayı sosyal, kira ve doğalgaz yardımı adı altında verecek. Ancak bu şekilde sosyal adaleti tesis edebiliriz. 3-4 yıldır pandemiden beri konutlarda kullanılan doğalgaz ve elektriğin yüzde 70’ini devlet sübvanse ediyor. Bu sene tahmini bütçeden çıkan para en aşağı 900 – 1 trilyon 100 milyar. Ortalamasını alalım, 1 trilyon devletin verdiği destek yani bütçemizin yüzde 10’u kadar sübvanse ediyor. Bu rakamın içerisinde geliri yüksek olanlar için minimum 400 milyar lira ayrılmış. Bu yüzden kaynak da var” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELE EDİLEREK TERÖRÜN BİTİRİLEBİLECEĞİNE İNANIYORUZ’

Destici, sözlerine şöyle sonlandırdı:

“Suriye bir iç savaşa girince parçalanma riskiyle karşı karşıya kaldı. Bu bizi direkt tehdit ediyor çünkü hemen kuzeyimizde Amerikan destekli bir PYD, PKK, YPG terör örgütü devletleşme sürecine sokulmuş vaziyette. Bunu kabul etmemiz asla mümkün değil. Biz zaten müzakere süreçlerinin tümüne karşıyız. Terörle ve teröristle müzakere olmayacağını, mücadele edilerek terörün bitirilebileceğine inanıyoruz. Geçmişte yaşananlar bizim haklılığımızı ortaya koyuyor. Şu anda biz terörün ve teröristin kalıntılarıyla uğraşıyoruz. Belediyelerde ve meclislerde bunu görüyoruz. Bununla ilgili de devlet gereğini yapıyor. Terörle iltisak olan terör adına suç işleyen 6 yıl 8 yıl ceza alan 300-500 kere teröristlerle görüşen bir adam nasıl belediye başkanlığı koltuğunda oturacak? Biz yeni bir göç dalgasıyla da karşı karşıya kalabiliriz. Onun için Türkiye müdahil olmak ve iyi takip etmek zorundadır.”

sonbasin.com / DHA