Çin Büyükelçisi Shaobin: Filistin halkının bağımsız bir ülke kurmasını destekliyoruz

Çin Büyükelçisi Shaobin, Ankara’da diplomasi muhabirleri ile bir araya geldi. Shaobin, Türkiye ve Çin’in uluslararası toplumda büyük etkiler uyandırabilecek iki önemli ülke olduğunu belirterek, iki ülkenin iş birliğinin her alanda güçlenmesi gerektiğine işaret etti. Shaobin, son dönemde Çin ve Türkiye ilişkilerinin gelişme eğiliminde olduğunu vurguladı.

‘ÇİN VE TÜRKİYE’NİN TİCARİ HACMİ SÜREKLİ ARTIYOR’

ABD gibi Batılı ülkelerden hegemonik düşüncelerini bırakarak daha açık ve adil rekabet tavrıyla; uluslararası ekonomik ve ticari ilkelere dayalı bir şekilde ekonominin küreselleşmesi için çaba göstermelerini beklediklerini kaydeden Shaobin, “Ayrıca Türkiye ile enerji alanında somut iş birliğini derinleştirmeye hazırız. Çin ve Türkiye’nin ticari hacmi son yıllarda sürekli artıyor. Şu anda yaklaşık 50 milyar dolar bir ticaret hacmimiz var. İki taraf da bu konuya büyük önem veriyor. Ticari yapının iyileştirilmesi sürecinde yeni enerjiler alanındaki iş birliği de çok önemli. Bu yüzden bu süreçte ümit ediyoruz ki Türk tarafıyla birlikte ortak bir çaba gösterelim. Türkiye’nin, Çin’e karşı bazı ayrımcı önlemlerini kaldırması ve birlikte daha iyi ticaret ile yatırım ortamının oluşması için çaba gösterebiliriz” ifadelerini kullandı.

‘İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ GERÇEK BİR ŞEKİLDE UYGULAMALIYIZ’

Shaobin, Gazze’deki çatışmaların artık büyük bir can kaybına yol açtığını ve bu sebeple uluslararası toplumun acil bir şekilde harekete geçmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Şu an en önemli şey, ateşkes sağlanması, savaşın sonlandırılmasıdır. Bu her şeyden önceliklidir. İnsani yardımların sağlıklı, istikrarlı bir şekilde ulaştırılması gerekiyor. Çatışmaların olumsuz etkilerinin bölgenin dışına ya da bölgenin başka parçalarına yayılmasını önlemeliyiz. Son dönemde İran ve İsrail arasındaki çatışmalar aslında, Gazze çatışmalarının bölgenin başka sahalarına yayılmasının bir göstergesidir. İlgili tarafları, durumların daha da kötüleşmesini engellemeye çağırıyoruz. İki devletli çözümü gerçek bir şekilde uygulamalıyız. Her iki tarafın makul güvenlik kaygılarını çözmeliyiz. Bu da Filistin-İsrail çatışmalarının sürekli olarak çıkışı için temel bir çözümdür. Çin ve Türkiye’nin Filistin konusunda benzer tutumları vardır. Filistin halkının kendi meşru ulusal haklarına karşı adil ve kararlı davranılmasını destekleyeceğiz” diye konuştu.

Çin’in başkenti Pekin’de bugün Filistinli rakip gruplar Hamas ve El-Fetih’in görüştüğüne işaret eden Shaobin, görüşmenin Çin tarafının daveti üzerine yapıldığını, Filistin’in iç birliği ve iç barışının görüşüldüğünü, iki tarafın da barışa ilişkin siyasi niyetlerini anlattıklarını ve somut konular üzerinde fikir alışverişinde bulunup ilerleme kaydettiklerini söyledi. Shaobin, “Çin ve Filistin arasında geleneksel bir dostluk vardır. Çin olarak daima Filistin’in çabalarını destekleyeceğiz ve çabalarımızı da göstereceğiz. Filistin’in en kısa sürede BM’ye resmi üye olmasını destekliyoruz. Filistin halkının bağımsız bir ülke kurmasını ve Filistinliler tarafından yönetilmesini destekliyoruz. Daha büyük ölçekli, daha verimli bir uluslararası barış toplantısı düzenlemeye çağırıyoruz. 2 devletli çözümle ilgili detaylı yol haritası oluşturmaya çağırıyoruz. Filistin sorununun en kısa sürede kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir şekilde çözülmesi için çaba göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KALKINMA YOLU PROJESİ’Nİ YAKINDAN TAKİP EDECEĞİZ’

Yeni İpek Yolu olarak anılan Kalkınma Yolu Projesi’nin, Çin ve Türkiye iş birliğindeki ‘Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile ‘Orta Koridor Projesi’ne olası etkisini değerlendiren Shaobin, “Geçmiş 10 yıla baktığımızda aslında Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile Orta Koridor uyumlanması konusunda çok büyük sonuçlar aldık. Birçok konuda iş birliği yaptık. Bu konuda iş birliğini güçlendirmeye hazırız. Bölgenin bağlantısını teşvik eden, bölgeyi iş birliğine teşvik eden tüm iş birliklerini destekliyoruz. Çin olarak Kalkınma Yolu Projesi’ni yakından takip edeceğiz” dedi.

Shaobin, Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili soru üzerine, bölgenin Çin’in bir parçası olduğunu, bu konuda tutumlarının net olduğunu söyledi. Çin hükümetinin bölgede yaşayan halkların ekonomik gelişmelerini korumak için önlemler aldığını ve uluslararası toplumda yalan iddialar olduğunu kaydetti. Bölgenin hiçbir zaman ‘Doğu Türkistan’ olarak ifade edilmediğini öne süren Shaobin, “Bugün Sincan’ın ekonomisi gelişiyor, kültürü zenginleşiyor. Farklı dinler uyum içerisindeler. Birçok yabancı arkadaşımızı Sincan’a davet ettik. Sincan haberlerindeki Batılı medyanın ve Sincan’ın farklı olduğunu gördüler” dedi.

Türkiye ve Çin’in, karşılıklı bir şekilde birbirine saygı göstermesinin iki ülke ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesinin temeli olduğunu söyleyen Shaobin, “Türkiye tarafının kendi ulusal egemenliği, toprak bütünlüğü ve egemenliği için gösterdiği çabaları destekliyoruz. Çin’e destek vermesini bekliyoruz. Çin’in ulusal egemenlik ve toprak bütünlüğü ile ilgili de Türk tarafının destek ve saygı göstermesini bekliyoruz” diye konuştu.

sonbasin.com / DHA