Bakan Tunç: Seçimden sonra da 9’uncu Yargı Paketi’ni gündeme getireceğiz
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Seçimden sonra da 9’uncu Yargı Paketi’ni gündeme getireceğiz. Orada da yargının hızlandırılmasına yönelik, Ceza Mahkemesi Kanunu’ndan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya ve suçla mücadeleye yönelik önemli tekliflerimiz, düzenlememiz olacak ve milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız dedi.
Adalet Bakanı Tunç, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’ya geldi. Kastamonu Valisi Meftun Dallı’yı makamında ziyaret eden Tunç, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı, Valilikte düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, TBMM’de görüşmeleri devam eden 8’inci Yargı Paketi’nin 16 maddesinin gece yarısı kabul edildiğini belirterek, “43 maddeden oluşuyor, devam eden maddeleri var. Buradaki amaç yargı hizmetlerinin etkinliğinin artırılması, vatandaşlarımızın adalet hizmetlerinden memnuniyetinin en üst seviyeye çıkartmak, yargının hızlandırılmasına yönelik usuli düzenlemeleri hayata geçirmek. Yine Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) süreç içerisinde iptal ettiği usule ilişkin maddeler vardı, onların düzenlenmesine yönelik maddeler var. Suçla etkin mücadele, terörle etkin mücadele bakımından önemli gördüğümüz hususlar var. Kişisel verilerin korunması hassasiyetle korunması gerekiyor. Vatandaşlarımızın kişisel verilerinin yurt dışına aktarılması hususunda sorumlulukları belirleyen, o şirketlere veri sorumlusu ve onların cezai mahiyelerini belirleyen önemli düzenlemeler var. Türk Ceza Kanunu’nun hem suç örgütleri bakımından hem de terör örgütleri bakımından 220 ve 314’üncü maddeleri var. O maddelerde, ‘Örgüt üyesi olmamakla beraber, örgüt adına suç işleyen kişi örgüt üyesi gibi cezalandırılır’ maddesi vardı. AYM bunu iptal etti. Bunu ağır bir yaptırım olarak gördü, orantılı bir ceza değil şeklinde bir gerekçe ile iptal söz konusu oldu. Bu iptal neticesinde yasal düzenlemeyi gerçekleştirmek gerekiyor. Terörle mücadelede bir zafiyetin olmaması gerekiyor. Şu anda milletvekillerimiz duyarlı davrandılar ve bir an önce o maddenin düzenlemesi ile ilgili teklifi Genel Kurul’un önüne getirdiler. Genel Kurul’da görüşülüyor. Orada terör örgütü üyesi olmamakla beraber, örgüt adına suç işleyenlerin cezasını yeniden belirliyoruz” dedi.
‘SUÇLA MÜCADELEYE YÖNELİK ÖNEMLİ TEKLİFLERİMİZ OLACAK’
Yargılamaların uzun sürmemesi noktasındaki çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bakan Tunç, “Yargının hızlandırılması hem bu teklifte var hem de 9’uncu Yargı Paketi hazırlıklarını neredeyse tamamladık. Seçimden sonra da 9’uncu Yargı Paketi’ni gündeme getireceğiz. Orada da yargının hızlandırılmasına yönelik, Ceza Mahkemesi Kanunu’ndan cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya ve suçla mücadeleye yönelik önemli tekliflerimiz, düzenlememiz olacak ve milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız” diye konuştu.
‘İNŞALLAH BU GECE SONUÇLANIR’
Basit yargılama usulüne ilişkin AYM’nin iptal kararları olduğunu belirten Tunç, “Orada da itiraz yollarında, özellikle hak arama yolunu genişleten, hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına ilişkin itirazların İstinaf Mahkemesi’ne yapılması ile ilgili ve diğer usul konularında da önemli düzenlemeler var. Suç örgütleri ve terör örgütleri, teröre finansman sağlayan önemli bir düzenleme var. O da TMSF’nin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) kayyum tayin edilmesi. Terör örgütleri açısından bu mümkün, ancak süresini uzatıyoruz. Suç örgütleri bakımından da TMSF’nin, terör örgütlerine, suç örgütlerine, çetelere, finansman sağlayan şirketler bakımından ya da mal varlığı bakımından kayyum tayin edilmesi ile ilgili önemli bir düzenlememiz var. Milletvekillerimiz seçim öncesi yorucu bir çalışma ile Yargı Paketi ile karşı karşıya kaldılar. Onlara da kolaylık diliyorum. İnşallah bu gece Yargı Paketimiz sonuçlanır, TBMM’deki çalışmalar neticesinde Cumhurbaşkanımızın onayı ve Resmi Gazete’de yayımlanması ile yürürlüğe girecektir” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, seçim güvenliğine yönelik eleştirilere şöyle yanıt verdi:
“Türkiye’de seçim güvenliğine ilişkin hiçbir endişe yoktur. Türkiye’de seçimler dünyaya örnek şekilde gerçekleşir. Sandıklar, İlçe Seçim Kurulları, İl Seçim Kurulları ve YSK (Yüksek Seçim Kurulu) vardır. Hem partilerin hem de yargının gözetim ve denetimindedir. Tarafsız ve bağımsız yargı gözetiminde gerçekleşiyor. Kimin nerede oy kullanacağı internette yayınlanır, herkes komşularının sandığında oy kullanacağını görür. Seçim tutanakları YSK’nın resmi sitelerinde yayınlanır. Dünyada bu kadar şeffaf seçim yapan belki ikinci bir ülke yoktur. O nedenle Türkiye’nin seçimleri örnek seçimdir. Dolayısıyla seçim güvenliği bakımından gerek güvenlik güçlerimizin aldığı tedbirler, yargımızın, YSK’nın aldığı tedbirler vardır. Aylar öncesinde bu tedbirler alınmıştır. Hiçbir sorun olmadan bu sürecin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Adaylıklarla ilgili itirazlar söz konusu. Bu itirazlarla ilgili ilçe seçim kurullarının vermiş olduğu kararlar il seçim kurulları tarafından denetlenir. Orada da bir hata varsa YSK’ya gider, onun da vereceği karar kesin olur. Hak ihlali olmadan süreç devam eder.”
‘İSRAİL MAALESEF DEVLET GİBİ HAREKET ETMİYOR’
Bakan Tunç, Gazze’nin güneyinde insani yardım bekleyen sivillerin hedef alındığı saldırıya ilişkin de değerlendirme yaptı. İsrail’in mahkeme kararını tanımadığını kaydeden Tunç, şunları söyledi:
“Dünkü katliam da bunu gösteriyor. O nedenle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin acilen toplanması ve bu konuda gereken kararı alması gerekiyor. Bütün dünyanın da tepki göstermesi gerekiyor. Türkiye olarak başından beri Cumhurbaşkanımız, bölge liderleri ile kurduğu temaslarla, Dışişleri Bakanımızın yoğun diplomasi temaslarıyla bu akan kanın durması noktasında gayretlerimiz devam ediyor. Türkiye olarak Filistinli mazlumları savunmaya devam edeceğiz. İsrail maalesef bugüne kadar bir devlet gibi hareket etmiyor; bir örgüt gibi, hatta bir terör örgütü gibi hareket ediyor. Yardım bekleyen çocukların, kadınların, açlıktan korumak için sırada bekleyen Filistinlilerin üzerine bomba yağdıran bir devlet olamaz. Bu ancak terör örgütünün işidir. İnsanlık vicdanında İsrail mahkumdur; ama Uluslararası Adalet Divanı’nın tedbir kararını uygulaması ve hayata geçirmesi, orada bir ateşkes ilan edilmesi gerekiyor. Bu sorunun kalıcı olarak çözülmesi için Türkiye’nin sürekli dile getirdiği, Uluslararası Adalet Divanı’nda en son yapılan görüşmelerde Türkiye adına Dışişleri Bakanı’mızın da ifade ettiği gibi artık Filistin devletinin 1967 sınırlarında kurulması vakti çoktan gelmiştir. Biz bağımsız Filistin devletinin kurulması ve Filistinlilerin hakkının uluslararası arenada korunması noktasındaki çağrımızı yenilemeye devam edeceğiz.”
sonbasin.com / DHA