Bakan Kacır: Mazlumların masumların mesuliyeti de omuzlarımızda
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu ve Sergisi açılışında konuştu. Bakan Kacır, Yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile birlikte kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz. Tüm bunların yanı sıra uzay teknolojilerinin uydu ile sınırlı olmadığının da bilincindeyiz dedi. Öte yandan bizim sorumluluğumuzun ülkemiz ile sınırlı olmadığını söyleyen Kacır, Türkiye’yi adeta bir umut ışığı gibi bekleyen mazlumların, masumların mesuliyeti de omuzlarımızda. Bakın, işte Filistin. Biz biliyoruz ki tarihimiz bize her alanda öncü olma mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce, imkana, dirayete sahip olma sorumluluğu yüklüyor ifadelerini kullandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Ali Kuşçu Salonu’nda, Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu ve Sergisi düzenlendi. Sempozyumun açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın yanı sıra, İstanbul Valisi Davut Gül, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr.Coşkun Yılmaz, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Gülfettin Çelik, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İpek Akın Karadayı ve çok sayıda katılımcı katıldı.
‘BAĞIMSIZLIK ŞİARI, TÜRKİYE’NİN SİYASİ BAĞIMSIZLIĞININ DA GÜVENCESİ’
Programda konuşan Bakan Kacır, milli teknoloji hamlesine değinerek, “Biliyoruz ki her medeniyetin kendine ait bilim hafızası ve bilim kültürü vardır. Bu anlayışla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Ali Kuşçu gibi medeniyet değerlerimizden ilham alarak, ülkemizin bilgi birikimini, çağımızın bilimsel ve teknolojik gereklilikleriyle buluşturmayı bir sorumluluk olarak addediyoruz. Bilimde ve teknolojide çağ atlamış bir Türkiye hedefiyle, tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız bu ilhamla hareket ediyoruz. Bu toprakların mayasına, ruhuna ve bereketine güveniyoruz. Bilim ve teknolojide taşıdığımız ‘bağımsızlık’ şiarının, Türkiye’nin siyasi bağımsızlığının da güvencesi olduğuna inanıyoruz. Mazimizde olduğu gibi, bu coğrafyayı yeniden bilim ve teknolojinin önde gelen merkezlerinden birine dönüştürmek için gayret ediyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, yediden yetmişe adeta toplumsal bir seferberlik ruhu ile yürüttüğümüz ‘Millî Teknoloji Hamlesi’ vizyonumuz doğrultusunda; kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi ve geliştiricisi bir Türkiye’yi inşa ediyoruz. Bilimsel kapasitemizi artırırken, güçlü bir teknoloji geliştirme ve üretme yetkinliğini de inşa ediyoruz” dedi.
‘TÜRKSAT 6A İLE BİRLİKTE KENDİ HABERLEŞME UYDUSUNU ÜRETEBİLEN 11 ÜLKEDEN BİRİYİZ’
Uzay çalışmalarına değinen Bakan Kacır, “Yurdun dört bir yanındaki 208 üniversitemiz, 104 teknoparkımız, bin 600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezimiz, 291 bin Ar-Ge personelimiz ile Millî Teknoloji Hamlesi hedeflerimize kenetlenmiş şekilde ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yürüttüğümüz istikrarlı politikalarla istiklalimizi ve istikbalimizi güçlü kılacak adımlar atmayı sürdürüyoruz. Kritik teknolojilerde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de yerli ve milli bir anlayışla, Ar-Ge ve inovasyon altyapısını güçlendirerek ve asırlık projeler ortaya koyarak yolumuza hız kesmeden devam ediyoruz. Geçmişten aldığımız mirasla, ülkemizi küresel uzay ekosisteminde söz sahibi bir aktör haline getirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu yürüyüşün ilk adımlarını; önce BİLSAT uydusuyla, sonra RASAT, GÖKTÜRK uydularıyla attık. Kazandığımız gözlem uydusu üretme yetkinliklerimizi metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE ile taçlandırdık. Yerli ve milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile birlikte kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz. Tüm bunların yanı sıra uzay teknolojilerinin uydu ile sınırlı olmadığının da bilincindeyiz. Kurguladığımız teknoloji ekosistemiyle; uçsuz bucaksız uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır durumdayız” diye konuştu.
‘MAZLUMLARIN MASUMLARIN MESULİYETİ DE OMUZLARIMIZDA’
Kacır, “Milli Uzay Programımızın kritik hedeflerinden ‘Türk Astronot ve Bilim Misyonu’ kapsamında astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunduğu süre zarfında 13 bilimsel deneyi başarıyla tamamladı. Diğer astronotumuz Tuva Cihangir Atasever de 7 deney icra ettiği bir yörünge altı uçuşuna imza attı. Türk Astronot ve Bilim Misyonumuzun yanı sıra; önümüzdeki dönemde de Milli Uzay Programımızı başarılı bir şekilde uygulamak adına uzay çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. Uzaya bağımsız erişim programımızda kararlıyız. Ay Programımız kapsamında, millî imkânlarla geliştirdiğimiz itki sistemine sahip, kendi mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın tasarlayıp ürettiği uzay aracıyla aya erişeceğiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ‘Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlarından en üst düzeyde yararlanan, uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını küresel ölçekte ispat eden bir ülke olacağız. ‘İnanmak başarmanın yarısıdır’ derler; biz de önce kendimize inanacağız. Çok çalışacağız, çok emek sarf edeceğiz, çok gayret göstereceğiz. Gençlerimize inanacağız. Bizim sorumluluğumuz ülkemiz ile sınırlı değil. Türkiye’yi adeta bir umut ışığı gibi bekleyen mazlumların, masumların mesuliyeti de omuzlarımızda. Bakın, işte Filistin. İsrail, dünya tarihinin en kanlı, en vahşi saldırılarından birini, bir soykırımı dünyanın gözü önünde gerçekleştiriyor. Uluslararası kamuoyu ise üç maymunu oynamaya devam ediyor. Biz biliyoruz ki tarihimiz bize her alanda öncü olma mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce, imkana, dirayete sahip olma sorumluluğu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanındaki çalışmalarda da bu anlayışla hareket etmek zorundayız. Bu vesileyle Ali Kuşçu’yu rahmetle anarken, onun ilim aşkının ve bilime olan bağlılığının genç nesillerimize örnek teşkil etmesini temenni ediyorum” dedi.
sonbasin.com / DHA