BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Destici mesajında, Cumhuriyetimizin 101’inci yılını, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak için sınırlarımızın ötesinde fedakarca mücadele verdiği, içeride ve dışarıda terörle, terörün uzantılarıyla ve destekçileriyle mücadele ettiğimiz günlerde kutluyoruz dedi.
Destici, mesajın devamında şu ifadelere yer verdi:
“Cumhuriyetimizin 101’inci yılında, 2000 yılın üzerinde bir devlet geleneğine sahip, dünyanın kadim ve en köklü milletlerinden birine mensup olmanın gururunu; Peygamber Efendimiz’in müjdesiyle kutsanmış, yüzyıllarca İslam’ın sancaktarlığını yapmış, gittiği her coğrafyaya, adaleti, huzuru, ahlakı, Hakk’ı hakim kılmış bir ecdadın torunları olmanın şükrünü ve mutluluğunu yaşıyoruz.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük ve necip Türk Milletinin, dünya üzerindeki yıkılmaz kalesidir. Anadolu’dan sürülmeye çalışıldığımız, kaybedilmiş bir savaşın ardından, silahsız, mühimmatsız, erzaksız, parasız, neredeyse çıplak ellerimizle verdiğimiz “Kurtuluş Savaşıylaö kazandığımız kutlu zafer, onun ardından kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin tarih sahnesindeki var olma mücadelesinin son ve en büyük zafer nişanı olmuştur. Bu gurur ve güvenle, devletimize, değerlerimize ve cumhuriyetimize sarılıyoruz.
“Kıymetli vatandaşlarım; Kahraman Türk Milleti, devletini tarihi boyunca kutsal bilmiştir. Binaenaleyh, Ona ‘Devlet-i ebed müddet’ dedi. Çünkü milletimiz, devletini her zaman, milletini kötülüklerden ve dış saldırılardan koruyan manevi çatısı, onun varlığını devam ettiren zırhı, kimsesizlerin kimsesi olarak gördü.
“Tarihimiz boyunca, milletin ve devletin birbirine bağları güçlendikçe, bizi millet yapan değerlere sarıldıkça, birlikte yükseldik, o bağlar zayıfladıkça, yine birlikte zor ve acı günler yaşadık. Devrin güçlülerinin bir araya gelerek, yeryüzünden Türk’ün adını ve varlığını ‘yok etme’ çabalarına karşı, yedi düvele baş kaldırarak, yoklukla, fedakarlıkla, imanla, kanla kurduğumuz ve ‘milletimizin manevi çatısı’ olan devletimizin, değerlerimizin etrafında bir ve beraber olduğumuz sürece, vatana, bayrağa, Kur’an’a bağlı tek bir Türk kalana kadar var ve muzaffer olacağımıza olan inancımı, tekrar ve samimiyetle dile getirmek istiyorum.
“İçeriden ve dışarıdan, maruz kaldığımız sayısız taarruza ve badireye rağmen, bugün, hür ve güçlü bir şekilde ayakta kalmamızın, geleceğe güvenle bakarak var olmamızın sebebi, milletimizin değerleri üzerine inşa ettiği ve aşkla yaşattığı Türkiye Cumhuriyeti Devletimizdir. Yüz yılı aşkın süredir, küresel emperyalizmin, savaşlarla, komplolarla, temsil ettiklerini iddia ettikleri topluluk ve değerlerden uzak, topraklarının sömürülmelerine aracılık etme dışında hiçbir misyon ve fonksiyonları olmayan kukla yönetimler aracılığıyla bataklığa çevirdiği bölgemizde, bir huzur ve barış adası olarak var olmamızın sebebi elbette güçlü bir devlete, güçlü bir orduya sahip olmamızdır.
“Dünyanın her yerinde, Müslümanlar zulüm görürken, İslam, düşmanları tarafından tahrif edilip, sömürünün ve yozlaşmanın aracısı yapılmaya çalışılırken, inançlarımızı, doğru, hür ve huzur içinde yaşayabilmemizin, bölgemizde, hatta dünyanın her köşesinde Müslümanlara yardım eli uzatabilmemizin sebebi de birlik ruhunu yaşatıyor olmamızdır. Vatandaşını, mensup olduğu kökene, bölgeye, inanca göre ayırmadan koruyan, hizmet götüren, ona elini uzatan, anayasasında yer alan ‘Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür’ hükmüyle, hepimizin eşit olarak vatandaşlık haklarından yararlanmamızı sağlayan, Atatürk’ün ‘Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ cümlesiyle, milletiyle birlikte inşa ettiği cumhuriyettir.
“Türkiye Cumhuriyeti devletini, ‘Devlet-i Ebed Müddet’in askerleriyiz’ diyen iman erleri kurdu. Türkiye Cumhuriyeti, yüzyıllar öncesinden bize seslenen ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın…’ cümlesinin anlamının gölgesinde filizlendi. Türkiye Cumhuriyeti’ni, bir insanın sahip olabileceği her şeyi ‘Vatan sağ olsun’ cümlesiyle gözünü kırpmadan feda eden iman erleri yaşatıyor. Türk Milleti, biz imparatorluklar kurup dünyayı yönetmeye başladıktan 1000 yıl sonra bile kabileler halinde yaşayanların, tarihleri 250 yıldan ibaret olanların ve bunların çaldıkları petrolün bekçiliğini yapmak için köleliğe gönüllü olanların mağlup edemeyeceği, terörle sarsılmayacak kadar büyük bir millettir.
“İnanç ve değerlerimizin etrafında bir ve beraber olduğumuz sürece, vatana, bayrağa, Kur’an’a bağlı tek bir Türk kalana kadar, var ve muzaffer olacağımıza inancımı tekrar ve samimiyetle dile getirerek; Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramını kutluyor, başta Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Gazi Meclisimizin ilk başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile onun silah arkadaşları ve Cumhuriyeti ilan eden Gazi Meclisimizin ilk üyeleri olmak üzere, varlıklarını devletin ve milletin varlığına armağan eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi, rahmetle, minnetle ve şükranla yâd ediyorum.”
sonbasin.com / DHA