Yatırım Danışma Konseyi’nin 10. Toplantısı sonuç bildirgesi açıklandı
Yatırım Danışma Konseyi’nin 10. Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleşti. 13 ülkeden enerji, otomotiv, teknoloji, varlık yönetimi, finansal hizmetler, ulaşım ve telekomünikasyon sektörlerinden şirketlerin katıldığı toplantıda sonuç bildirgesi yayınlandı.
Yatırım Danışma Konseyi, 8 yıl aradan sonra bugün İstanbul’da, Dolmabahçe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu ile bazı özel sektör çatı kuruluşları başkanları ve toplam büyüklükleri yaklaşık 3.5 trilyon doları bulan özel sektör şirketlerinden temsilciler de yer aldı. Toplantıya 13 ülkeden enerji, otomotiv, teknoloji, varlık yönetimi, finansal hizmetler, ulaşım ve telekomünikasyon sektörlerinden dünya devi şirketler de katıldı. Toplantının ardından sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede yer alan konular birden fazla başlık altında sıralandı.
MAKROEKONOMİK İSTİKRAR VE YATIRIM ORTAMI
Bildirgede şu maddeler yer aldı: “Türkiye, makroekonomik istikrarı korumak için güçlü adımlar atmış ve sürdürülebilir kamu finansmanı ve dış dengelerin sağlamasına yönelik politika tedbirleri geliştirmiştir. Ancak, küresel ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik riskler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin makroekonomik istikrarını daha da güçlendirecek reformlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda;
•Kamu borçlanma maliyetlerinin azaltılması ve makroekonomik istikrarın korunması amacıyla mali disiplinin sağlanması kritik önem arz etmektedir. Fiyat istikrarı sağlanması için söz konusu çalışmaların sürdürülmesi yararlı olacaktır.
•Yapısal reformların hızlandırılması ve yenilikçi politikaların benimsenmesi Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaktır.
•Türkiye’deki yatırım ortamının daha da güçlendirilmesi için hukuki çerçevenin güncellenmesi ve yargı sisteminin etkinliğinin artırılması faydalı olacaktır. Yargıda ihtisaslaşmanın geliştirilmesi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yaygınlaştırılması bu alandaki öncelikler arasındadır.
•Finansal kuruluşlar arasında daha liberal ve serbest bir piyasa ortamının oluşturulması, bu alanda rekabet ve inovasyonun daha fazla teşvik edilmesini sağlayacaktır.
YATIRIM TEŞVİKLERİ VE YÜKSEK KATMA DEĞERLİ EKONOMİK FAALİYETLER
Türkiye ekonomisinin hedeflenen büyüme oranlarına ulaşabilmesi için verimlilik artırıcı yüksek katma değerli ekonomik faaliyetlere öncelik verilmelidir. Bu çerçevede;
•İkiz dönüşüme yönelik ihtiyaçları karşılamak ve bilgi yoğun, yüksek katma değerli yatırımları çekmek amacıyla yatırım teşvik sisteminin güncellenmesi, Türkiye’nin küresel değer zincirlerindeki rolünü güçlendirecektir. Teşvik sisteminin stratejik yatırımların desteklenmesinde daha etkili hale getirilmesi ve güncellenmesi için gerekli çalışmaların tamamlanması büyük önem taşımaktadır.
•Üniversiteler ile iş dünyası arasındaki iş birliğinin artırılması, Ar-Ge yatırımlarının desteklenmesi ve fikri mülkiyet haklarını korumak için etkili mekanizmalar kurulması faydalı olacaktır.
•KOBİ’lerin uzun vadeli finansmana erişim imkanlarının genişletilmesi ve rekabet güçlerinin inovasyon yoluyla artırılması bu şirketlerin büyümesi ve uluslararasılaşması için kritik öneme sahiptir.
•Kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm ülke nüfusu için daha iyi yaşam ve istihdam koşullarını sağlamaya dönük fırsatların artırılmasına yönelik politikalar devam ettirilmelidir.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini sağlama ve küresel rekabet gücünü artırabilmesi için yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında kapsamlı reformlar yapılması elzemdir. Bu doğrultuda:
•Türkiye’nin enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek ve düşük karbonlu bir ekonomi oluşturmak için gerekli adımları atmaya devam etmesi özellikle tavsiye edilmektedir.
•AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması başta olmak üzere, karbon nötr önlemlere ihracatçıların uyum sağlamalarını kolaylaştıracak belirli yatırım faaliyetlerinin sürekli olarak geliştirilmesi faydalı olacaktır.
•Enerji sektöründe kritik mineraller dahil olmak üzere yeşil yatırımların teşvik edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesi ve sanayide temiz üretim tekniklerine geçişin hızlandırılması önemli adımlar olacaktır.
•Dijital ekonominin gelişimini sağlamak için Türkiye’nin dijital altyapısının, özellikle de 5G, fiber altyapısının güçlendirilmesi, yapay zekanın hızlandırılması ve siber güvenlik önlemlerinin artırılması tavsiye edilmektedir.
•İkiz dönüşümün insan kaynağı gereksinimlerini karşılamak ve inovasyonu harekete geçirmek için yetenekli ve çeşitliliğe sahip bir iş gücü havuzu oluşturulmalıdır.
•Eğitim ve işgücü piyasası politikalarında yeşil ve dijital becerilere odaklanılması, işletmelerin ikiz dönüşüme uyumu ve dijital okur-yazarlıklarının geliştirilmesi ve kamu hizmetlerinde dijitalleşmenin daha da ileri noktaya taşınması bu alanda atılabilecek önemli adımlardır.
ALTYAPI YATIRIMLARI VE LOJİSTİK
Türkiye’nin fiziki altyapısında sağlanan gelişmeler, ekonominin genelinde verimlilik artışına katkı sağlamıştır. Bunun devam edebilmesini teminen:
•Uluslararası finansman kaynakları da dikkate alınarak kamu ve özel sektörün iş birliğiyle altyapı yatırımlarının hızlandırılması; enerji, ulaşım ve telekomünikasyon gibi sektörlerin giderek artan yatırım ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için önem arz etmektedir.
•Türkiye genelinde, özellikle de daha az gelişmiş bölgelerde dijital altyapının yaygınlaştırılmasına yönelik finansal destekleme modelleri oluşturulması faydalı olacaktır.
•Sanayi alanları ve limanların daha verimli bir şekilde kullanımını sağlamak amacıyla kara, hava, deniz ve demir yolu bağlantılarının entegrasyonu sağlanmalı ve intermodal taşımacılık çözümleri geliştirilmelidir.
•Hükümet tarafından hedeflendiği üzere, önümüzdeki 12 yıl içerisinde 60 GW yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye alınmasını mümkün kılabilmek için kamu ile proje geliştiriciler arasında uygun risk paylaşımı ve esneklik esasına dayanarak uzun vadeli alım anlaşmalarının yapılması tavsiye edilmektedir.
•Ülkedeki yaşlanan nüfus göz önünde bulundurularak yaşlı bakım tesisleri gibi sosyal altyapı olanaklarının artırılması ve depremden etkilenen bölgelerdeki konut ihtiyacına yönelik çabaların devam etmesi önem arz etmektedir.
•Afet yönetimi ve krizlere hazırlık konusunda yapılacak ilave çalışmalar ile Türkiye’nin bölgesel altyapısının risk adaptasyonu daha da güçlendirilebilecektir.
•Bölgesel gelişmişlik farklılıkların azaltılması, Türkiye’nin çeşitli bölgeleri için ekonomik fırsatlara eşit erişim sağlanması adına önem arz etmektedir.
SAĞLIK SİSTEMİ VE EĞİTİM
Türkiye’nin sağlık sistemi ve eğitim altyapısı, vatandaşların yaşam kalitesini artırmak ve ekonomiye nitelikli iş gücü sağlaması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda:
•Sağlık sisteminin geliştirilmesine yönelik çalışmaların sürdürülmesi, yaşam süresinin uzatılmasını, vatandaşların sağlık hizmetlerine eşit şekilde erişimini ve verimliliğin artmasını mümkün kılacaktır.
•Hayat boyu öğrenme kavramını merkeze alan bir mesleki eğitim sisteminin özel sektör ile iş birliği halinde geliştirilmesi, insan kaynağının daha nitelikli hale gelmesini ve Türkiye’nin daha güçlü bir global marka olmasını sağlayacaktır.
•Yetişkin eğitimi de dahil olmak üzere tüm eğitim sisteminde yabancı dil becerileriyle beraber kodlama ve dijital yeteneklerin iyileştirilmesi önemli bir adım olacaktır.
•Hedefe yönelik reformlar ve teknolojinin etkin kullanımı, bilhassa depremden etkilenen bölgelerde nitelikli eğitim imkanlarına ulaşma konusunda faydalı olacaktır.
•Eğitim sisteminde dijital dönüşüm konusunda yeni standartların getirilmesi ve uluslararası iş birliklerinin artırılması Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacaktır.”
sonbasin.com / DHA