Ürdünlü heykeltıraş Ebu Haldun’un eserleri evinin bahçesinde sergileniyor
Türkiye sevdalısı Ürdünlü heykeltıraş merhum Ali Muhammed Mesud Ebu Haldun’un evinin bahçesinde, sanatına taşıdığı çeşitli yapıların maketleri ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
ACLUN (AA) – Aclun’daki Ayn el-Bostan bölgesi sakinlerinden ve hayattayken mimari dekorasyon ve heykel sanatına bağlılık duyan Ebu Haldun, 36 yaşındaki oğlu Ala’ya kendisiyle yaşatarak ün kazandığı onlarca yılın ustalığını ve sanatsal beton süslemeler bıraktı. Bunların önde gelenleri, halen Ebu Haldun’un ülkenin kuzeyindeki Aclun kentinde bulunan evinin on metrekarelik bahçesini süslüyor.
Sanatçının oğlu Ala Ebu Haldun, geçen yıl 75 yaşında iken hayatını kaybeden babasının 10 metrekarelik bahçesindeki eserlerini görüntülemesi için AA muhabirine kapılarını açtı.
Eserler arasında Petra Antik Kenti’nin bilinen yüzü El-Hazne, İstanbul Boğazı ve Suriye’deki Hama Su Değirmenleri de bulunuyor.
Bahçenin bir kısmında ise Filistin davasına olan bağlılığının bir göstergesi olarak Mescidi- Aksa ve Kubbetu’s Sahra’nın betonarme minyatür maketleri yerini alıyor.
Bu önemli mekanlar, küçük boyutlarda olsa da ortaya koyulan işçiliği nedeniyle ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor.
Ala Ebu Haldun, babasının emekliliğine kadar Ürdün ordusuna hizmet ettiğini, resim ve heykeltıraş alanlarında yetenekli olduğunu ancak yakınlarının kendisine heykel yapmanın İslam dinine göre uygun olmadığını söylemesinin ardından bunu terk ettiğini anlattı.
Bundan sonra babasının cami minareleri ve betonarme dekor çalışmaları yapmaya başladığını dile getiren Ala Ebu Haldun, merhum babasının bazı şehirlerin ünlü mimarı yapılarını on yıl önce sanatına yansıttığını belirterek, evin bahçesinde Petra şehrinin ünlü bölgesi El-Hazne, Kubbetüs Sahra ve Mescid-i Aksa’nın küçük yapılarının bulunduğunu ifade etti.
Babasının iki evliliğinden 10 kardeşinin olduğunu ifade eden Ebu Haldun, kardeşlerinden Duna’nın babasının sanatını devam ettirdiğini söyledi.
Türkiye sevdalısı
“Babam Türkiye’yi dört kez ziyaret etti ve çok sevdi. Seyahatlerinde bolca Boğaziçi Köprüsü’nü seyretti. Boğaziçi’ni eserleri arasına ekleyerek Türkiye sevgisini ölümsüzleştirdi.” diyen Ebu Haldun, hayatı boyunca Türkiye’deki sanatçılarla iş birliği yapmak ve bazı eserlerini paylaşmak istediğini ancak hayalini gerçekleştiremeden öldüğünü söyledi.
Babasının Türkiye’ye olan sevdasını eserleriyle ölümsüzleştirmek istediğini vurgulayan Ebu Haldun, bahçenin sınırlı alana sahip olmasının onun sanatsal fikirlerini büyük ölçüde gerçekleştirmesine engel olduğuna dikkati çekti.
Babasının ilkokul 3’ten sonra okulu bıraktığını ifade eden Ebu Haldun, ancak kendisini ve sanatını takip edenlerin onun üst düzey eğitimden geçtiğini düşündüklerini anlattı.
Ebu Haldun, onun bazı girişimlerini hayata geçirmesinin, az sayıda kişinin sahip olduğu yüksek donanım gerektirdiğini söyledi.
Muhabir: Laith Al-jnaidi,Ekrem Biçeroğlu,Zeynep Tüfekçi Gülay