Rus Başkonsolos Buravov: Suriye’nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, “Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz” dedi.
Rusya’nın İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov bugün İstanbul Başkonsolosluğu’nda düzenlenen basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkonsolos Buravov konuşmasında, Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail-Filistin çatışmaları ve Suriye’deki mevcut duruma değindi. Buravov açıklamasında, “Uygulanan ciddi yaptırım, siyasi, ekonomik ve askeri baskıya rağmen, Rusya, hem ülkemizin daha fazla sosyoekonomik kalkınması için gerekli koşulları temin ederek hem de egemen eşitlik ve karşılıklı saygı ilkeleri üzerine yeni ve daha adil çok kutuplu dünya düzeninin oluşum sürecine aktif katılım sağlayarak dünya toplumunun nüfuzlu bir üyesi olmaya devam ediyor” dedi.
Konuşmasında BRICS Zirvesi’ne değinen Buravov, “Rusya bu yıl yaptığı BRICS dönem başkanlığı sırasında gündemdeki mevcut konuların çözümü dışında yeni üye ülkelerin BRICS çalışma mekanizmalarına entegrasyonuna da önemli bir gayret sarf etti. Platformun bir bütün olarak çalışmalarının verimliliğine zarar vermeden bu süreci sistematik olarak tamamlamak için Kazan’daki BRICS Zirvesi’nde öngörülebilir bir perspektif için BRICS ile etkileşim kurmaya ilgi gösteren ülkelere ortak ülke statüsü teklif edilmesine karar verildi. Ondan fazla ülkeye ilgili teklifler yapıldı. Onayları alındıktan sonra ilgili liste kamuoyuna açıklanacaktır” diye konuştu.
‘BATI’NIN RUSYA TOPRAKLARINA YÖNELİK SALDIRILARINA DEVAM ETMESİ, RUSYA’DAN YETERLİ YANITI ALACAKTIR’
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda mevcut durum hakkında konuşan Buravov, “Ukrayna krizi ve özel askeri harekatla ilgili olarak bazı hususlara değinmek istiyorum. Rus Silahlı Kuvvetleri’nin Donbas ve Novorossiya’daki tüm çizgi boyunca güvenle ilerlemeye devam ettiğini belirtmek istiyorum. Yeni yerleşim yerleri kurtarılıyor. Aynı zamanda sivil nüfusa da zararı en aza indirmek için gerekli tedbirler alınmaktadır. Kiev rejimi tarafından ağustos ayında batılı destekçilerinin aktif yardımıyla Rusya’nın Kursk bölgesine düzenlediği saldırı macerası, mevcut Ukrayna yönetiminin terörist doğasını ek olarak göstermiş oldu. Kasım ayının ikinci yarısında Ukrayna tarafının Amerikan ve Avrupa yapımı uzun menzilli, yüksek hassasiyetli füze sistemlerini kullanmaya başlaması, çatışmayı yeni ve çok daha tehlikeli bir tırmanış seviyesine getiriyor. Aslında bu, batılı ülkelerin doğrudan silahlı çatışmaya dahil olması anlamına geliyor. Batı’nın yüksek hassasiyetli silahlarıyla Rusya topraklarına yönelik saldırıların devam etmesi, kaçınılmaz olarak Rusya’dan yeterli bir yanıt alacaktır” dedi.
‘SURİYE BİR GEÇİŞ DÖNEMİNE GİRDİ’
Başkonsolos Andrey Buravov, Suriye’de muhalif grupların rejim kontrolündeki kentleri ele geçirmesinin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin, “Suriye’de ortaklarımız, çeşitli devletler ve BM de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşların temsilcileri ile gerçekleştirdiğimiz yakın temaslar sırasında, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde ve 2015 yılında kabul edilen 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak BM desteğiyle Suriyelilerin kendileri tarafından yönlendirilen ve yürütülen kapsayıcı bir siyasi çözüm sürecinin teşvik edilmesinden yana görüşlerimizi ifade ediyoruz. Suriye, ülkenin kaçınılmaz olarak yeni zorluklarla karşı karşıya kalacağı bir geçiş dönemine girdi. Rusya’nın tarihsel olarak dostane ilişkilerle bağlantılı olduğu Suriye halkıyla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Ortaya çıkan tüm sınamaların, zorlukların ve problemlerin üstesinden başarıyla gelmesini içtenlikle diliyoruz” açıklamasını yaptı.
‘SURİYE’DEKİ RUS ASKERİ ÜSLERİNİN AKIBETİ SÜREN TEMASLARIN SONUCUNDA BELLİ OLACAK’
Rusya’nın Suriye’de bulunan askeri üslerinin akıbeti ve bölgedeki askeri konumu ile ilgili konuşan Buravov, “Bu konunun tarihine bakmak lazım. O zamanın hükümetleri arasındaki anlaşmaya dayalı olarak. Suriye’de iki üssümüz var, biri 70’li yıllardan bu yana bölgede. Diğer üs 2015 yılında Suriye’nin yasal hükümetinin çağrısı ile birlikte bir anlaşma üzerine orada faaliyette. Ortaya çıkan yeni durumda ise üslerin akıbetinin ne olacağı sorusu karşımıza çıkıyor. Bu konuda temaslar sürüyor. Bu görüşmelerin sonucunda tesislerin akıbeti belli olacaktır” dedi.
‘İKİ ÜLKE ARASINDA SURİYE KONUSUNDA MENFAATLERİNİN ÇATIŞMAMASI YÖNÜNDE ÇALIŞMALAR YAPILIYOR’
Suriye’deki durumun Türkiye ile Rusya arasında herhangi bir çatışmaya neden olup olmayacağı sorusuna Buravov, “Rusya ve Türkiye arasında Suriye ile ilgili olarak sıkı bir temas söz konusu. Bu temaslar çeşitli formatlarda gerçekleştirildi. Bu konuda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı. 2019 ve 2020 yıllarında özellikle İdlib ve ortak devriyeler ile ilgili. Ayrıca Astana formatında da bölge ülkelerinin de katılımıyla temaslar gerçekleştiriliyor. Bütün bu gayretler Suriye’deki durumun normalleştirilmesi için ve hükümetle muhalefet arasında milli uzlaşma üzerinde bir çözümün sağlanmasına yöneliktir. Bu yeni süreç ile iki ülke arasındaki temaslar elbette sürüyor. Temaslar kapsamında ülkemizin menfaatlerinin de sağlanmasıyla ilgili olarak da istişareler yapılıyor. İki ülkenin menfaatlerinin çatışmaması yönünde çalışmalar yapılıyor ve yapılacaktır” yanıtını verdi. Buravov, Baas rejimin devrilmesinin ardından Rusya’ya giden Esad’ın açıklamaları hakkında ise “Rusya, Esad’a siyasi bir iltica hakkı tanıdı. Esad’ın isteği üzerine kendine bu hak verildi” ifadelerini kullandı.
sonbasin.com / DHA