Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Agzamhodcaev: Eski anayasa yüzde 65 oranında güncellendi
Özbekistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Amirsaid Agzamhodcaev, 30 Nisan’da Özbekistan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumunu Demirören Haber Ajansı’na (DHA) değerlendirdi. Agzamhodcaev, ülkenin bağımsızlığa kavuşmasından bu yana ilk kez genel oylama ile yeni anayasa metninin Özbek halkının takdirine sunulacağını belirterek, “Eski anayasa yüzde 65 oranında güncellenmiştir. Tüm bu çalışmalar aslında Özbekistan Devlet Başkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in 2016 yılında iktidara gelmesiyle ülke çapında başlatılan derinlemesine reform sürecinin yansımalarından biridir. Yeni anayasamızdaki değişiklikler, insan hakları ve özgürlükleri, vatandaşların kişisel mahremiyeti ve gözaltı koşulları ile ilgili ciddi yenilikleri içeriyor” dedi.
Özbekistan’da 30 Nisan’da yapılacak referandumu ‘çok önemli’ olarak nitelendiren Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Agzamhodcaev, “Ülkemizin bağımsızlığa kavuşmasından bu yana ilk kez genel oylama temelinde yeni anayasa metni halkımızın takdirine sunulacak. Güncellenen anayasa metninde merkez-çevre ilişkilerinin yeni yapıya kavuşması, tüm sosyal ilişkilerde insanın ilk plana çıkarılması, ‘devletin vatandaşlara hizmetkar olması’ anlayışının derinlemesine yansıtılması bekleniyor. Bu bağlamda, söz konusu referandumun bu yıl Özbekistan vatandaşlarının hayatlarında önemli bir dönüm noktası olacağı açıktır” dedi.
“MEDYANIN DA GÜÇLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN NORMLARIN İYİLEŞTİRİLMESİNE ÖZEL ÖNEM VERİLMEKTE”
Yeni anayasa metninin doğrudan Özbek halkı tarafından gelen teklif ve öneriler üzerine hazırlandığının altını çizen Agzamhodcaev, “Şöyle ki yaklaşık bir yıl süren halkoyu yoklamaları neticesinde 220 bini aşkın teklifler alınmış ve bunların yaklaşık yüzde 30’u yeni metne yansıtılarak eski anayasa yüzde 65 oranında güncellenmiştir. Tüm bu çalışmalar aslında Özbekistan Devlet Başkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’in 2016 yılında iktidara gelmesiyle ülke çapında başlatılan derinlemesine reform sürecinin yansımalarından biridir. Yeni anayasamızdaki değişiklikler, insan hakları ve özgürlükleri, vatandaşların kişisel mahremiyeti ve gözaltı koşulları ile ilgili ciddi yenilikleri içeriyor. İşkence, şiddet, kötü muamele, ölüm cezası gibilerin yasak olduğu anayasamızın hükümlerinde net olarak belirtilmektedir. Eğitim ve sağlık hizmetleri gibi önemli alanlarda vatandaşların sosyal haklarını kavrayan hükümler de önemli ölçüde genişletilmiştir. Gençlerin, çocukların ve kadınların haklarının devletin koruması altında olacağı vurgulanmaktadır. Yeni metinde ayrıca engelli vatandaşların haklarının ve çıkarlarının korunmasının yanı sıra nüfusun dar gelirli kesimlerinin desteklenmesi konularına da özel önem verilmektedir. İlk kez sivil toplum kurumlarına adanmış ayrı bir bölüm dahil edildi, faaliyetlerinin garantileri belirlendi. Böylece, sadece sivil toplum kurumlarının değil, medyanın da güçlendirilmesine ilişkin normların iyileştirilmesine özel önem verilmektedir. Son dönemlerde malum olduğu üzere çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılmasıyla ilgili ülkemizde belli başarılar elde edildi. 2021 yılında uluslararası çapta Özbekistan’ın pamuk yetiştiriciliğinde üretim döngüsünden zorunlu ve çocuk işçiliğinin ortadan kaldırıldığı kabul edilmişti. Yeni anayasa taslağının ayrı bir maddesinde yer alan zorunlu emeğin ve çocuk işçiliğinin yasaklanmasıyla ilgili hükümler bunun gibi vakaların artık tarihe karışmasını sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANININ MEVCUT YETKİLERİNİN BİR KISMI PARLAMENTOYA DEVREDİLMEKTE”
Ülkenin güncellenmiş anayasa taslağında parlamentonun rolünün önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Başkonsolos Agzamhodcaev, “Böylece, Ali Meclis Yasama Odası’nın yetkilerinin sayısını 5’ten 12’ye, Senato’nunki de 14’ten 18’e çıkması öneriliyor. Böylece Cumhurbaşkanının yürütme ve yargı sisteminin oluşturulması alanındaki mevcut yetkilerinin bir kısmı parlamentoya devredilmektedir. Bunun gibi örnekler aslında Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in reform seyrini doğrulamakla beraber aynı zamanda Özbekistan’ın gelecekteki gelişimine ait ipuçları de vermektedir. Özbekistan’ın bölgesel politikasındaki yeni yaklaşımların, Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in dış politikasının en önemli önceliği olduğu herkesçe bilinmekte ve uygulamada da net bir biçimde görülmektedir. Yeni anayasa taslağının önsözünde Özbekistan’ın başta komşu devletler olmak üzere dünya toplumuyla işbirliği, karşılıklı destek, barış ve rıza temelinde dostane ilişkileri güçlendirmeye ve geliştirmeye dönük arzusu ifade edilmektedir. Bu aslında iktidarı döneminde çok kısa zaman içerisinde, başta hassas sınır problemleri olmak üzere birçok engeli ortadan kaldıran Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in ‘iyi komşuluk’ ilkesi temelindeki politikalarının halkımız tarafından da yüksek takdirle karşılandığının bir ifadesidir” şeklinde konuştu.
“TAŞKENT’İN DAHA AKTİF BÖLGESEL POLİTİKASININ GÜCÜNE GÜÇ KATACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in yeni bölgesel politikasının temel ilkesinin, bölgesel önceliklerin daha da ilerletilmesi için güvenli ve sürdürülebilir kalkınmaya dönük güçlü bir hukuki temel oluşturma olduğunu ifade eden Başkonsolos Agzamhodcaev, “Taslak metinde ayrıca vatandaşların serbest dolaşımı, bölge ülkeleri arasında aktif kültürel ve turistik değişimler için de koşulların yaratılması belirtilmektedir. Özbekistan’daki reformların ve yeni bölgesel politikalarının Orta Asya ülkelerinin ekonomik kalkınmasında ciddi bir hızlanmaya katkıda bulunduğu ve yeni anayasanın kabulüyle bu katkının daha da artacağı açıktır. Zira, Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in yeni bölgesel politikasının temel ilkesi, sadece daha önce çözülmemiş çelişkilerin üstesinden gelmekle yetinmeyip, aynı zamanda bölgesel önceliklerin daha da ilerletilmesi için güvenli ve sürdürülebilir kalkınmaya dönük güçlü bir hukuki temel oluşturmaktır. Bu bağlamda, Özbekistan’ın güçlü bir sivil topluma sahip açık, demokratik, dinamik olarak gelişen istikrarlı bir devlete dönüşme yörüngesini belirleyen yeni anayasası, Taşkent’in daha aktif bölgesel politikasının gücüne güç katacaktır. Bu gelişme, yalnızca Orta Asya ülkelerinin değil, aynı zamanda dünyanın stratejik açıdan önemli bölgelerinden birinde 2016’dan bu yana gerçekleşen sürece kayıtsız olmayan tüm uluslararası toplumun uzun vadeli çıkarlarına da hitap etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
sonbasin.com / DHA