Mühendis Ve Mimarlarımız Doğaya Zarar Verecek Projelerden Kaçınmalı

Daban, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Şehirlerimiz betona boğulmamış, yeşil alan, park, bahçe, sosyal hizmet alanları, ulaşım, bisiklet yolları, yürüyüş yolları gibi yapıların da yer aldığı yaşanabilir ve huzurlu şehirler olmalıdır. Mühendis ve mimarlarımız doğaya zarar verecek, doğayı tahrip edecek projelerde yer almaktan ve bunları uygulamaktan kaçınmalıdır. Özellikle jeoteknik açıdan sorunlu zeminleri bir takım iyileştirme yöntemleri uygulayarak yapılaşmaya açmak, buralara bina dikmek yerine, sağlam, sorunsuz, tarımsal açıdan verimsiz bölgelerde yapılaşmaya gidilmelidir. Tarım alanları kesinlikle imara açılmamalıdır” dedi.

“Betonarme tek çözüm değildir”

Betonarme tek çözüm olamadığına dikkat çeken Yahya Daban, ”Şehirleşme sözünden ne anladığımız çok önemlidir. Betonarme tek çözüm değildir. Vazgeçilmez değildir. Geleneksel yapı yöntemleri de teşvik edilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Yüksek kar hırsı ile her yer betona gömülmemelidir. Parası olan herkes müteahhitlik yapamamalı. mühendis ve mimarlar mesleğin gereklerini müteahhit baskısı altında kalmadan rahatlıkla uygulayabilmeli, sağlam, estetik, güvenilir binalar yapmalıdır. Bugün binlerce mühendis ve mimarımız vardır. Büyük projeler sadece büyük firmalara dağıtılıp geçilmemeli, yereldeki mühendis, mimar, hatta esnafın bu projelere katkı vermesi sağlanmalıdır. Türkiye’de işgücü açığı bulunmaktadır. Özellikle inşaat sektörüne yönelik teknik eleman, işini iyi bilen, iyi yapan usta sıkıntısı çekilmektedir” diye konuştu.