Eskişehirdeki Bomba Provakasyonu Kahiredeki Aileyi Korkuttu
İstanbul’da gerçekleşen bombalı saldırı ve Eskişehir’de bomba provokasyonu yapan kadının haberinden sonra Mısır’da yaşayan annesinden korku içerisinde telefon geldiğini anlatan Anadolu Üniversitesi öğrencisi Basant Âmin Elnagar, “Eskişehir’de güvende olduğumu söylüyorum” şeklinde konuştu.
Anadolu Üniversitesi’nde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü okuyan Mısırlı öğrenci Basant Âmin Elnagar önce İstanbul’da yaşanan patlama olayı ve sonrasında ise Eskişehir’de sosyal medya üzerinden bomba provokasyonu yapan kadının haberlerinin, annesinin panik içerisinde kendisini aramasına sebep olduğunu anlattı. Kahire’de yaşayan ailesinden ve arkadaşlarından şu sıralar sık sık telefon geldiğini de aktaran Elnagar, “Beni arayanlara Eskişehir’de güvende olduğumu söylüyorum” dedi.
“Klinik psikolojisi çerçevesinde gençlere yardımcı olmayı seviyorum”
Yaklaşık beş yıl önce yaşadığı depresyonun kendisini psikolojiye yönelttiğini ve aynı problemleri yaşayan insanlara yardım etmek için bu bölümü okumaya karar verdiğini dile getiren Mısırlı Elnagar, “Klinik psikolojisi çerçevesinde çocuklara ve gençlere yardımcı olmayı seviyorum. Henüz Mısır’dayken Türkiye’deki eğitim burslarının çok kolay olduğunu görmüştüm ve bir buçuk sene önce Anadolu Üniversitesi’ni tercih ettim. Annemin Türk dizilerine hayranlığı da tabi ki Türkiye’ye gelmemde ayrı bir etken oldu. Zaman zaman evde Türkçe kelimeler kullanıyoruz, fakat Türk diline tamamen alışmam biraz zor oldu. Sokak dilini öğrendikten sonra arkadaşlarıma, tamam artık esprileri anlayabileceğim demiştim” şeklinde konuştu.
“Ne de olsa iki ülke de Müslüman bir yapıya sahip”
Kahire’de havaların mart ayından ekime kadar sıcak geçtiğini fakat Eskişehir’de ise daha şimdiden dondurucu soğukların başladığını ileten Elnagar, iki kent arasındaki benzerliklerden ve farklılıklardan da bahsetti. Soğuk havaları hiç sevmediğini ifade eden Mısırlı genç Elnagar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kahire, Eskişehir’e göre biraz daha kalabalık, çünkü ülkemizdeki piramitler, dünyanın dört bir yanından turistleri çekiyor. Hal böyle olunca da bu kente geldiğimde nefes aldığımı hissettim. Kampüste olmadığım vakitlerde ya Uluönder Parkı’na gidip kitap okuyorum ya da Espark AVM’de vakit geçiriyorum. Yemek konusunda ise hiç adaptasyon sorunu yaşamadım. Et yemekleri başta olmak üzere sarma çeşitleri, burada da aynı şekilde yapılıyor. Ne de olsa Mısır ve Türkiye Müslüman bir yapıya sahip. Onun için bazı geleneklerimizde bariz farklar yok.”