Ercan Kesal kimdir? Ercan Kesal kaç yaşında, nereli? Ercan Kesal hayatı ve biyografisi!
Adını sıklıkla duyduğumuz isimlerden biri olan Ercan Kesal hakkında merak edilenler var. Son zamanlarda gündemde olan isimler arasında yer alan Ercan Kesal’ın kim olduğu ve hayatı merak ediliyor. Peki, Ercan Kesal kimdir? Ercan Kesal kaç yaşında, nereli? Ercan Kesal hayatı ve biyografisi!
Gündemde yer alan isimlerden biri olan Ercan Kesal hakkında detaylar merak ediliyor. Vatandaşlar adıyla sıklıkla karşılaştığı isim olan Ercan Kesal’ın hayatını araştırıyor. Peki, Ercan Kesal kimdir? Ercan Kesal kaç yaşında, nereli? Ercan Kesal hayatı ve biyografisi! Detaylar haberimizde.
ERCAN KESAL KİMDİR?
Ercan Kesal, hekim, yazar ve oyuncudur. 1959 yılında Nevşehir’in Avanos ilçesinde doğdu. (1966 yılı Ercan, Erhan ve babaları Mevlüt Kesal.) Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1984 yılında mezun oldu.
1984-1990 yılları arasında Ankara, Keskin, Bala ve köylerinde sağlık ocağı hekimliği yaptı. O yılları Ercan Kesal şöyle anlattı1: “1984 yılında Ege Tıp Fakültesi’nden mezun olup mecburi hizmet kurası için Ankara’ya gittiğimde, hemen tüm arkadaşlarım doğu ve güneydoğudaki sağlık ocaklarına giderken benim şansıma Ankara, Keskin, Cerit Müminli Sağlık Ocağı çıkmıştı. Bunun anlamı bir ayağımın hep Ankara’da olabileceğiydi. Fırsat buldukça ve bazı hafta sonları Ankara’daki dostum ve hem şehrim Oktay (Tok)’un evinde kalırdım. Mecburi hizmet yıllarım, tayin isteğim karşılanmadığı için aynı yörelerde ve uzun yıllar sürdü. (Keskin Merkez Sağlık Ocağı, Keskin Devlet Hastanesi, Bala Sağlık Grup Başkanlığı, Merkez Sağlık Ocağı Tabipliği v.s.)
Sümer Sokak’taki evimizin daimi konukları; Ahmet Erhan, Azer Yaran, Behçet Aysan, Adnan Özer (İstanbul’dan geldiği zaman), Murat Kalaycıoğlu (İyi şairdir, Edip Akbayram şarkılarının çoğu sözleri onundur) Tolga Çandar (ODTÜ’de öğrenciydi ve henüz Çağdaş Türkü yoktu), Erkan Oban (“Dede” diye bilinir. Çağdaş Türkü’nün kurucularındandır, iyi müzisyenlerdendi, erken öldü), Suavi (bildiğim kadarıyla uzunca bir süre Ankara’daki mekânlarda söyledi), Adnan Azar (ailesiyle Anıttepe civarında otururdu. Dünya güzeli bir annesi ve çok nazik bir babası vardı. İkisi de peşpeşe göçtüler), Abdullah Gök (o da iyi müzisyendir, kasetleri vardır, şimdi öğretmen), Zeynel(Adanalı) ve rahmetli Adnan Satıcı olurdu. Daha az görsem de Ahmet Telli’yi ve sanki bir kez de Ali Cengizkan’ı hatırlıyorum… Akif’le (Kurtuluş) daha çok Cafe Cappadocia’da ve Ekspres gibi mekânlarda olurduk. Hepimizin de hayatlarının baş köşesinde şiir ve müzik vardı. Bilhassa şiir…Bu yıllarda Adnan Özer’le başlayan dostluğun devamı, İstanbul’da Yaşar Miraç’ın kurucusu olduğu Yeni Türkü Yayınları’nın düzenlediği bir şiir gecesinde Ahmet Erhan’la tanışmama vesile oldu. Çok fazla sohbet edememiştik nedense. Sessiz, içe kapanık, fazlasıyla halim selim birisi olarak kalmıştı aklımda.
Aynı yazıda Adnan Azar’ın ölümünden sonra yazdığı bir yazıda, o günleri ve arkadaşlarını şöyle anlattı:
“Ahmet Erhan, ailenin en yetenekli ve sessiz çocuğuydu. Hüzünlü bir Adanalı. Şiirlerindeki gibi bir portakal ağacı, bilemedin turunçtu Ahmet Erhan.”
Behçet abi (Behçet Aysan), yaşlı bir aslan gibi dolaşırdı aramızda. Ağır, oturaklı, görmüş geçirmiş. Hepimizden büyük ve şişman. Tabii ki ceviz ağacı onu en iyi anlatan. Akif en zeki ve haşarısı ekibin. Her cümlesi, kaynağından yeni fırlamış su gibi, neşeli ve coşkun. Ağaçlardan erik ağacıydı Akif, can eriği ama. Murat, Edip abiye(Akbayram) şiirler yazar; yaşlı bir sedir, gölgesinde ve sesinde dinlendiğimiz. Hep ağır aksak ve biraz uzak Azer abi ise, kocaman gövdesine sakladığı derin korkularıyla bir ahlat ağacıydı, Adnan’ın deyişiyle. Hepimizi de eninde sonunda bir zeytin ağacı şefkatiyle kucaklayansa Oktay’dı (Tok). Gezer, tozar, vakti geldiğinde de yine onun dalları altında toplanırdık. Yediğimiz şiir, içtiğimiz aşktı. Ben bu isimlerle, cumartesi öğleden sonra okuldan erken çıkmanın keyfiyle, sokağa savrulan ergenler gibi yaşadım Ankara’yı. Tuhaf bir özgüven, mesnetsiz bir sevinç ve bitmek bilmeyen bir aşk duygusu…
Neşeli, gürültücü, bazen sarhoş, şair, aşık ve içli bir aileydik. Bozkırın ortasındaki bu gri şehri, bin bir çeşit ağacın içindeymiş gibi yaşadım, şükürler olsun. Güzel günlerdi…”
Ahmet Erhan, Ercan Kesal için şu dizeleri yazdı:
”…Doktor, herkes aklıyla yaşarmış
Bu rahm-i teneşirde
Ben senin bildiğin gibi yaptım
Bildiğin gibiyim işte
Ötesi söylence…”
1990 yılında geldiği İstanbul’da özel sağlık sektöründe yer alarak; poliklinik ve tıp merkezleri kurdu. Halen,1997 yılında kurduğu Özel Okmeydanı Hastanesinin yönetim kurulu başkanlığını sürdürmektedir. 2004-2006 yıllarında İTİCÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Psikoloji dalında Master Eğitimini bitirdi. Yeditepe Üniversitesi Sosyal Antropoloji Doktora Eğitimini sürdürüyor.
2002 yılında yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak filmiyle oyunculuğa adım attı. 2010 yılında Bir Zamanlar Anadolu’da filminde Ebru ve Nuri Bilge Ceylan ile birlikte yazdığı senaryo; 2011 yılında Asia Pacific Screen Ödülleri’nde “En İyi Senaryo” dalında ödüle aday gösterildi. Nuri Bilge Ceylan’ın Üç Maymun ve Bir Zamanlar Anadolu’da filmlerinde senarist ve oyuncu, Vavien ,Derin, Saç, Küf, Yozgat Blues, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Hükümet Kadın 1 ve Hükümet Kadın 2 ve Ben O Değilim isimli filmlerde oyuncu olarak sinemaya devam etti.
Oyuncu ve senarist olarak ulusal ve uluslararası birçok festivalde ödüller aldı. İlk şiir ve yazıları, tıp fakültesi öğrencisiyken, İzmir’de çıkan Dönem Dergisi’ nde yayımlandı. Mecburi hizmet yıllarında Son Reçete dergisinde söyleşiler yaptı, yazılar yazdı. 1990 yılından sonra geldiği İstanbul’da, Era Yayınları’nın kurucularından oldu. Şizofrengi’de yazdı. Radikal ve BirGün gazetelerinde hikâyeleri ve denemeleri yayımlandı. BirGün Gazetesi’nde hâla yazmaktadır. “Peri Gazozu” isimli kitabı İletişim Yayınları’ndan 2013 Temmuz ayında yayımlandı.
“Evvel Zaman” isimli kitabı ise 2014 Mayıs ayında İthaki Yayınları tarafından yayımlandı. İletişim Yayınları’ndan 2015 yılında “Nasipse Adayız” isimli novellası yayımlandı. İletişim Yayınları tarafından 2017’de Bozkırda Bir Gece Yarısı (Behnan Shabbir’in çizgileriyle) adlı kitabı yayımlandı. İletişim Yayınları tarafından 2017 Kasım’da “Aslında” isimli kitabı yayınlandı. 2017’de Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanmış “Zamanın İzinde” isimli kitabı geçmişin izleri ile geleceğin düşleri arasında mekik dokuyan bir çalışma. Enis Rıza’nın seçtiği ve uzun bir yüzyıldan parçalar yansıtan fotoğraflara Ercan Kesal kendi hayatından esinlerle metinler yazmış, sıradan insanların hayallerini toplumun aynasına yerleştirmiş.
2018 yılında yıl 12. kez verilen “Boston Türk Film Festivali Türk Sinemasında Mükemmellik Ödülü”nün bu yılki sahibinin Ercan Kesal olduğu açıklandı.Ercan Kesal’a ödülü, 22 Mart’da Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde “Yol Kenarı” filminin Kuzey Amerika ilk gösteriminden sonra düzenlenecek bir törenle takdim edildi. Yönetmenliğini Ercan Kesal’ın üstlendiği Fındıktan Sonra (Gone With the Hazelnuts) adlı belgesel 37. İstanbul Film Festivalinin Ulusal Belgesel Yarışması’nda yer alıyor. Dron çekimleriyle yemyeşil bir doğaya bizi doyuran 40 dakikalık yapım 13 Nisan Cuma günü saat 11.00’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gösterilecek. Ercan Kesal’ın bu belgeseli köyden kente göçün sebep olduğu “insanlık” kaybına dikkat çekiyor.
Tayfun Pirsemoğlu’nun senaryosunu yazdığı ve yönettiği Yol Kenarı isimli filmde, başrollerini Ercan Kesal, Tansu Biçer, Nalan Kuruçim, Taner Birsel, Rıza Akın, Haydar Şişman ve geçtiğimiz yıl motor kazasında hayatını kaybeden İsrafil Köse paylaşıyor. Film, 25 Mayıs 2018’de vizyona girdi. Ercan Kesal, Show Tv’de yayınlanan Çukur adlı dizisi Koçovalı ailesinin reisi ve tüm Çukur mahallesini yöneten, kudretli ve cömert bir adamı canlandırmaktadır. Ayrıca Ercan Kesal, oyuncu Nazan Kesal ile evlidir ve Poyraz’ın babasıdır.
Kitapları :
2015 – Nasipse Adayız
2014 – Evvel Zaman
2013 – Peri Gazozu
Ödülleri:
2013 – 13. Frankfurt Film Festivali – En iyi erkek oyuncu (Küf)
2012 – 44.Siyad Türk Sineması Ödülleri – En İyi Senaryo (Bir Zamanlar Anadolu’da)
2012 – 44.Siyad Türk Sineması Ödülleri – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Bir Zamanlar Anadolu’da)
2012 – 1.YEFA Ödülleri – En İyi Senaryo (Bir Zamanlar Anadolu’da)
2013 – 32. İstanbul Film Festivali – En iyi erkek oyuncu (Yozgat Blues)
2013 – 20. Adana Altın Koza Film Şenliği – En iyi erkek oyuncu (Yozgat Blues)
2009 – 14.Sadri Alışık Ödülleri – En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Üç Maymun)
2009 – 2.Yeşilçam Ödülleri – En İyi Senaryo (Üç Maymun)
Filmleri ve Dizileri :
Senaryo :
2011 – Bir Zamanlar Anadolu’da (Sinema Filmi)
2009 – Üç Maymun (Sinema Filmi)
Oyuncu :
2015 – Bulantı (Doktor) (Sinema Filmi)
2013 – Sen Aydınlatırsın Geceyi (İrfan) (Sinema Filmi)
2013 – Hükümet Kadın 2 (Aziz Veysel) (Sinema Filmi)
2013 – Ben O Değilim (Nihat) (Sinema Filmi)
2012 – Küf (Basri) (Sinema Filmi)
2012 – Kayıp Şehir (Mustafa) (TV Dizisi) (Konuk oyuncu)
2012 – Hükümet Kadın (Aziz) (Sinema Filmi)
2012 – Derin Nefes Al (Kısa Film)
2011 – Yozgat Blues (Yavuz) (Sinema Filmi)
2011 – Bir Zamanlar Anadolu’da (Muhtar) (Sinema Filmi)
2010 – Albatrosun Yolculuğu (Maruf Şükrü) (Sinema Filmi)
2009 – Üç Maymun (Servet) (Sinema Filmi)
2009 – Vavien (Süleyman) (Sinema Filmi)
2002 – Uzak ( bara giren kel adam) (Sinema Filmi)
sonbasin.com / haberler.com