Enkaz altında yağmurla ıslanan battaniyeyi emerek susuzluğunu giderdi
Kahramanmaraş merkezli depremler sonucu Hatay’da yıkılan evinin enkazında eşini kaybeden, kendisi de yaklaşık 5 saat sonra kurtarılan 57 yaşındaki Paşa Kaya, oğluyla geldiği Konya’da yaralarını sarmaya çalışıyor.
KONYA (AA) – Cumhuriyet Mahallesi’ndeki 5 katlı Zafer Apartmanı’nın son katında 54 yaşındaki eşi Gülperi Kaya ile depreme yakalanan Kaya, yaklaşık 5 saat sonra komşularının ve çevredekilerin yardımıyla enkazdan çıkarıldı.
Enkaz altında elini tuttuğu eşini yitiren Kaya, deprem sırasında Antalya’da olan oğlu ile Konya Mesnevi Öğrenci Yurduna yerleşti.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enkaz altında umudunu kaybetmediğini ama eşini yitirmenin derin üzüntüsünü yaşadığını anlattı.
Apartmanlarının çok sağlam göründüğünü ancak deprem nedeniyle yerle bir olduğunu anlatan Kaya, “Biz beşinci katta oturuyorduk. Deprem esnasında kaçma şansımız olmadı, eşim yanımda vefat etti. Ben de çevredekilerin yardımıyla kurtarıldım. Çok sıkıntı çektim. Bağıra bağıra boğazım kapanınca yukarıdan gelen battaniyedeki yağmur sularını somurarak boğazımı ferahlattım.” dedi.
Metanetini korumaya çalıştığını dile getiren Kaya, şunları kaydetti:
“35 yıllık hayat arkadaşımdı, mutluyduk, birbirimizden hiç ayrılmazdık, nereye gitsek beraberdik. Mekanı cennet olsun. Bir salladı, ikinciye kıpırdama şansımız hiç olmadı. Daha sonra zaten bağırtılar çağırtılar meydana gelince o anda eşimi kaybettim. Yanımdaydı, elinden tuttum, birbirimizden helallik istiyorken hareketlilik hissettik. 5 saat sonra öldüğünü duydum. Enkaz altındayken çok seslendim. Yağmur suyunu somurarak birkaç saat kalabildim. Önce Allah’ın izniyle o kişilerin de vesile olmasıyla kurtuldum çok şükür.”
“Buraya yerleşmeyi planlıyoruz”
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu 27 yaşındaki İsmail Kaya da iş için gittiği Antalya’da deprem haberini alır almaz bölgeye yola çıktığını anlattı.
Kaya, evinin olduğu alana ikinci gün ulaşabildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ailemin yanına koştum, geldiğimde evimizin yerle bir olduğunu gördüm. 3 kişilik bir ailemiz vardı, annemi kaybettim. O ortamı kimsenin yaşamamasını diliyorum, çok kötü bir durum. İnsan evindeki toplu iğneyi dahi tanıyormuş. Küçük bir taş parçasını alıyor, ‘Bu evimin duvarı.’ diyor, eline küçük bir iğne geçiyor, ‘Bu bizim evimizdeydi.’ diyor. Her şeyi bildiğini o an fark ediyor. Birlikte oturduğumuz, selamlaştığımız insanların acı haberleriyle karşılaştık. Bunların en kötüsü en acısı da evimizden annemin ayrılması oldu. Kimsenin yaşamamasını diliyorum. Gün geçtikçe kendimizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Bir iş imkanımız olursa buraya yerleşmeyi planlıyoruz.”
Muhabir: Havva Dereağzı
sonbasin.com / AA