Diş hekimini 21 bıçak darbesiyle öldüren şahıs kendini savundu: Çakralarımı açacağını söyledi, kendimden geçtim
İstanbul’da geçen yıl muayenehanesine gittiği diş hekimi Şeyma Biran’ı 21 bıçak darbesiyle öldüren Ziya Ersoy, mahkemede kendini savundu. Ersoy, “Senin çok güçlü bir ruhun var, çakraların kapalı, çakralarını açacağım dedi. Vücudumun çeşitli yerlerine dokundu. Birden kendimden geçtim, kendime geldiğimde Şeyma’nın sol tarafı olduğu gibi kandı.” dedi. Mahkeme, Ersoy’un cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesi için duruşmayı erteledi.
İstanbul Kadıköy’de 2022 yılında ilk kez muayenehanesine gittiği diş hekimi 64 yaşındaki Şeyma Biran’ı 21 bıçak darbesiyle öldüren sanık Ziya Ersoy hakim karşısına çıktı.
Hakkında ‘Bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve ‘Nitelikli yağma’ suçundan ise 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen Ersoy, Anadolu 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk celseye tutuklundu bulunduğu cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanık Abdullah Artut, müştekiler ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
“ÇAKRALARIMI AÇACAĞINI SÖYLEDİ”
Duruşmada söz verilen Ziya Ersoy, “Yürüyüş yaparken diş hekimi tabelası gördüm. Oraya protez yapmak için fiyat araştırması yapmak için girdim. Kendisi bana genel işlemler için bir fiyat verdi. Saat 16.00’dan sonra ortağının geleceğini söyledi. Muayenehaneden çıktım. Yürüyüş yolunda av malzemeleri satan bir yere girdim. Çınarcık’a kamp yapmaya gidecektim. Av dükkanında yaklaşık 15 dakika kaldım ve sadece bıçak aldım. Bıçağı kampta lazım olacağı düşüncesiyle satın aldım. Daha sonra Moda’ya doğru yürüdüm. Oraya kadar gitmişken de muayenehaneye uğrayayım dedim. Şeyma’nın ayağı bankoya takıldı, düşecek gibi oldu. Düşmesin diye de benim elimi tuttu. Elim kanadı. Sonrasında eline kağıt havlu aldı. Elimi silerken elimi tuttu. Bastırdı ve senin çok güçlü bir ruhun var, çakraların kapalı, çakralarını açacağım, sana ücretsiz seans yapacağım, yan odada taşlarının olduğunu oradan güç alp geleceğini söyledi. Sonrasında ben muayene koltuğunda oturur pozisyondayken beni yatay pozisyona aldı. Ben de kendisine bu esnada bu şeylere inanmadığımı söyledim. O da bana, inanacağımı söyledi” dedi.
“KENDİME GELDİĞİMDE ŞEYMA KANLAR İÇERİSİNDEYDİ”
Savunmasına devam eden Ersoy, “Çakralarımı açmak için vücudumun çeşitli yerlerine dokundu. Ben de çok rahatsız oldum. Benim vücuduma dokunmaya devam etti. Terlemeye başladım. Çantamda havlu vardı. Çantamı açıp havluyu aldım. O sırada birden kendimden geçtim. Kendime geldiğimde Şeyma Biran’ın ayak ucunda esas duruşta bekliyordum. Şeyma’nın sol tarafı olduğu gibi kandı. Nefes almıyordu. Ben de herhangi bir yaralanma yoktu. Hayatımda ilk defa bir ceset gördüğüm için orada fenalaştım. Olay yerinde bulunan havlu, bıçak ve benim parmak izimin bulunacağı diğer materyalleri, kağıt havlu, ıslak mendil gibi materyalleri koymak için bir çanta aradım. Gözüme Şeyma Biran’ın kapıda asılı çantası ilişti. Çantanın içindekileri boşalttım. Çantanın içindekileri muayenehanede bırakarak kağıt havlu, bıçak gibi materyalleri çantamın içine koydum. Ancak öncesinde bıçağı kağıt havluyla sildim. Tüm bu eşyaları Şeyma’nın çantasına doldurarak dışarı çıktım. Bir arkadaşımı aradım. Caddebostan sahilde olduğunu söyledi. Ben de caddebostan sahile gittim. Arkadaşım ve arkadaşlarıyla biraz vakit geçirdim. Yanımda getirdiğim havlu, kağıt havlu, peçeteler, tişörtüm bunların hepsini Caddebostan sahilde çöpe attım. Şeyma’nın çantasını da çöpe attım.Sahilde vakit geçirdikten sonra arabayla Abdullah’ın dükkanına gittik. Orada biraz vakit geçirdik. Abdullah’ın işyerinden çıkarken kendi sırt çantamı da o civarda çöpe attım. Çanta zaten eski bir çantaydı, bu nedenle çöpe attım. Olay nedeniyle çok pişmanım. Beraatimi istiyorum” dedi.
CEZAİ EHLİYETİ SORGULANACAK
Mahkeme heyeti, sanık Ziya Ersoy’un cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesine ve eksiklerin giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
sonbasin.com / haberler.com