Depremzedelerin yaralarını Eskişehir Öğretmen Evi’nde sarıyor
DEPREMZEDE AİLELER VE ÇOCUKLARI YARALARINI ÖĞRETMEN EVİ’NDE SARIYOR
Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkıma neden olan deprem sonrası Eskişehir’e gelen Öğretmen Evi’ne yerleşen depremzedeler, karşılaştıkları misafirperverlik karşısında memnuniyetlerini dile getirdi.
Depremde yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmaları devam ederken, depremzedeler de farklı yollarla diğer illere gidiyor. Eskişehir’e gelen depremzedeler kentteki çeşitli kamu kurumlarının misafirhanelerine, KYK yurtlarına ve özel otellere yerleştirildi. Eskişehir Öğretmen Evi’ne yerleşen depremzedelerin yaralarını sarması için yetkililer her türlü imkânı sağlamak için canla başla mücadele etmeye devam ediyor. İlk geldikleri günden itibaren depremzedeler, Psikososyal Destek Odası’nda yaşadıkları travmaları aşmak için ücretsiz seanslara katılabiliyor. Her gün 3 öğün yemek imkânı sağlanan depremzedelerin çocukları da hazırlanan oyun alanında keyifli vakit geçiriyor. Öğretmen Evi içinde açılan mağazadan ihtiyaçları olan tüm kıyafetleri ücretsiz şekilde alan depremzedeler, yaşadıkları felaketin etkilerinden uzaklaşmak için kendilerine sağlanan imkânları rahatlıkla kullanabiliyor.
“Depremden öte bir şeydi”
Deprem esnasında yaşadıkları korku ve endişeyi anlatan Ahmet Arif Kılınç, birçok yakınını kaybettiğini belirtti. Depremden kurtulan kedileri Krem ile birlikte kaldıkları Öğretmen Evi’nde karşılaştıkları ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getiren Kılınç, “Kahramanmaraş’tan Eskişehir’e geldik, Öğretmen Evi’nde 5 gündür kalıyoruz. Çok şükür burada bizi çok iyi ağırladılar, kendimizi evimizde hissettik. Allah razı olsun herkes son derece iyi, evimizi artmadılar. Uykudan uyandık, sallanıyorduk. Sadece öleceğimizi hissettik çok kötüydü. Yaklaşık 2 dakika sürdü, o an ne yapacağımızı bilemedik sadece yatağımızda bekledik. Depremden öte bir şeydi bu deprem değildi. Kayıplarımız çok, 40’a yakın tanıdığımı, teyzelerimi, kuzenlerimi ve arkadaşlarımı kaybettim. Kedimizi ikinci depremden yarım saat önce kurtarabildik, ilkinde bulamamıştık. Adı ‘Krem’ 7 aylık şuan ve o da bizim gibi depremzede. 2 gün hiç sesi çıkmadı, zayıfladığını düşünüyoruz çünkü yemek yiyemedi tuvaletini yapamadı anca 1 hafta sonra kendine gelmeye başladı” dedi.
“Kendi adımıza en büyük kazancımız hayatta olmamız”
Asrın felaketinden kurtulan Adem ve Döndü Kırmızı çifti, Eskişehir’e gelerek Öğretmen Evi’nde yaşamaya başladı. Öğretmen Evi içinde güzel dostluklar kurduklarını fakat geldikleri Kahramanmaraş’tan acı haber almaya devam ettiklerini belirten Kırmızı çifti, şu ifadeleri kullandı:
“Çok güzel dostlar edindik, inşallah yaralarımızı hep beraber saracağız, memleketlerimize geri döneceğiz ve hep beraber orayı da tekrardan düzelteceğiz. Deprem anında hanım çocuğu aldı ve yatağın yanına yattı. Ben de onun üstüne yatıp diğer çocuklarımı yanımıza çağırdım. Bir hayat üçgeni oluşturalım diye düşündük. Deprem durduğunda kapıya doğru yöneldim kapı kolları elimde kalıp kırıldı. Aslında kırılacak bir kapı kolu değil çelik kapının kolları, orada da bir sarsıntı yaşadık. Elbistan’da hiçbir şey yok, her yer dümdüz. Çok can kaybı var, kendi adımıza en büyük kazancımız hayatta olmamız ama çok eşimiz dostumuzu kaybettik. Ben Kahramanmaraş’ta 25 yıllık öğretmenim, her dakika bir öğrencimden acı haber alıyoruz. Televizyonlara yansıyan Ebrar Siteleri yerle bir oldu hiçbir şey kalmadı oradakiler göçük altında kaldı. Çok polis arkadaşım ailesiyle göçük altında kalıp vefat etti. Herkesin acısı çok fazla ve biz şuanda burada bulunduğumuz yerde kendi adımıza utanıyoruz. Bazen bir yemek yiyip kendimize geliyor gibi oluyoruz ama düğümleniyor.”
sonbasin.com / İHA