Van’daki depremde hayatını kaybeden gazeteci Sebahattin Yılmaz’ı yakınları anlattı
Abla Saadet Yüncü, “Küçük yaşlarda gazeteci olmak isterdi, aldığı kamerayla sürekli bizi çekerdi. Erzurum’da gazetecilik yaptı, ondan sonra Van’a tayini çıktı. Şiirler ve yazılar yazardı, bunlara çok meraklıydı.” dedi.
ERZURUM (AA) – Van’da 9 Kasım 2011’de meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremde çöken Bayram Oteli’nde 52 yaşında yaşamını yitiren Sebahattin Yılmaz, vefatının 11. yılında anılıyor.
Erzurum Asri Mezarlığı’ndaki kabri, sevenleri tarafından ziyaret edilen DHA muhabiri Yılmaz’ı yakınları vefatının 11. yılında anlattı.
Abla Saadet Yüncü, AA muhabirine, kardeşinin gazeteciliğe başlamadan önce şiir yazdığını belirterek, “Küçük yaşlarda gazeteci olmak isterdi, aldığı kamerayla sürekli bizi çekerdi. Erzurum’da gazetecilik yaptı, ondan sonra Van’a tayini çıktı. Şiirler ve yazılar yazardı, bunlara çok meraklıydı. İlk depremin ardından hanımını ve çocuklarını bana gönderdi.” dedi.
Yüncü, kardeşinin Van’da 9 Kasım 2011’deki depremde Bayram Oteli’nin yıkılması sonucu yaşamını yitirdiğini anımsatarak, “Sebahattin’in yokluğunda çok acılar çektim, çok üzüldüm. O çok neşeliydi, başkaydı.” ifadelerini kullandı.
Kardeşinin acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirten Yüncü, şunları söyledi:
“Unutamıyorum şimdi Van deyince içim cız ediyor, içime ürperti geliyor. Acısı ilk günkü gibi taze, geceleri yatıyorum aklımda, gözümün önünde. Yürümesi gözümün önünde. Van’a son zamanlarda gitmiştim. Onda kaldım, çok güzel karşıladı, neşeli ve ciğerliydi. Sebahattin beni çok yaktı, Allah kimseye böyle ölüm vermesin.”
“Mesleğini çok seviyordu”
Yılmaz’ın yeğeni Pınar Ağar da “Depremde yakınını kaybetmek çok acı bir şey. Normal ölüm başka ama depremde kayıp başka. Dayımı hiçbir zaman unutamadık, mesleğini çok seviyordu. Onun o şekilde ölmesi Allah’ın takdiri ama bizleri çok üzdü. Her deprem olduğunda dayım aklımıza geliyor.” diye konuştu.
Dayısının vefatına annesinin çok üzüldüğünü dile getiren Ağar, “Annem dayımın ölümüne kadar gayet sağlıklıydı ama ölümünden sonra şeker, tansiyon ileri derecede olmaya başladı. Hala üzüldüğü zaman tansiyonu fırlıyor. Annem için kardeşleri çok farklıydı.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Yunus Hocaoğlu