İsrail Başbakanı Lapid, 1 Kasım seçimlerine “iki devletli çözüm” mesajıyla gidiyor
Yair Lapid, BM Genel Kurulu ve AB ile gerçekleştirdiği görüşmelerde ve İsrail’de ülkesinin uzun süredir rafa kaldırdığı “iki devletli çözüm mesajları” verdi.
KUDÜS (AA) – İsrail’de 1 Kasım’da yapılacak erken genel seçimleri için tarih giderek yaklaşırken, Başbakan Yair Lapid’in uluslararası platformlarda ve İsrail’de iki devletli çözüm istediğine ilişkin beyanları, Arap ve Batı dünyasında olumlu karşılandı ancak Filistinlilerde aynı heyecanı doğurmadı.
İsrail ve Filistin çatışmasında Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumun kabul ettiği “iki devletli çözüm”, İsrail’in yanında bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor. Filistin yönetimi, henüz sınırlarını kendisinin kontrol etmediği işgal altındaki bölgelerde koşullu hüküm sürüyor.
ABD, Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler ve Rusya’nın İsrail-Filistin çatışmasına bir çözüm bulmak amacıyla bir araya gelmesiyle, Uluslararası Dörtlü diye isimlendirilen grubun, 2003’te “iki devletli çözümü” kabul etmesiyle İsrail-Filistin sorununda uluslararası bir uzlaşı sağlandı.
Bu tarihten itibaren farklı aktörler tarafından iki devletli çözümün sağlanması için çok sayıda girişim yapıldı ancak Filistin ve İsrail’in görüş ayrılıkları karşısında söz konusu girişim başarısız kaldı.
Lapid, BM’de “iki devletli çözüm”ü zikretti
İsrail Başbakanı Yair Lapid, 22 Eylül’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Filistinlilerle iki halk için iki devlet biçiminde anlaşma, İsrail’in güvenliği, ekonomisi ve çocuklarının geleceği için doğru seçenek.” dedi.
Tüm engellere rağmen İsraillilerin ezici bir çoğunluğunun “iki devletli çözümü desteklediğini” ve kendisinin de bu yurttaşlarından biri olduğunu dile getiren Lapid, “tek şartlarının gelecekteki Filistin devletinin barışçıl olması gerektiğini” söyleyerek, “(Filistin devleti) İsrail’in güvenliğini ve varlığını tehdit eden bir terör merkezine dönüşmemeli. Vatandaşlarımızın güvenliğini her an savunabilmeliyiz.” diye konuştu.
İsrail-AB İşbirliği Konseyi’nin 3 Ekim’deki toplantısında konuşan Lapid, “BM’deki konuşmamda olduğu gibi bir kez daha iki devletli çözüme bağlılığımı belirtmek isterim.” ifadesini kullandı.
“Kudüs müzakere konusu değil”
Lapid, seçime günler kala 19 Ekim’de İsrail’in “Panet” haber sitesine verdiği röportajda, ülkesindeki vatandaşlık yasasını değiştirme arzusunu dile getirirken, “İsrail’in hayati çıkarlarından” vazgeçmeyeceğini ifade ederek, “Hedefimiz Filistinlilerden ayrılmak ve bunun için onlarla konuşmalıyız.” dedi.
Lapid, işgal altındaki Doğu Kudüs dahil Kudüs kentlerinden vazgeçmeyeceklerini belirterek, şöyle devam etti:
“İsrail Devleti’nin hayati çıkarlarından vazgeçmeyeceğim ve buna Kudüs’ün birliği ve (Filistinli mülteciler için) geri dönüş hakkının kabul edilmemesi de dahil. Elbette İsrail Devleti’nin güvenlik çıkarlarının bir milimetresinden dahi vazgeçmem. Bu şartlar sağlanırsa Filistinlilerle konuşmakta bir sakınca görmüyorum, onlarla konuşuyoruz, birkaç ay önce Ebu Mazin’i (Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas) arayarak bayramını tebrik ettim.”
Geçen ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda iki devletli çözümü desteklediği konuşmasının “sadece slogan olup olmadığı” sorusunu, Lapid, “Hala iki devletli çözüme inanıyorum.” şeklinde cevapladı.
Lapid, ülkesindeki Başbakanlar arasında iki devletli çözüme desteğini açıklayan ilk isim değil, öncesinde Binyamin Netanyahu ve Ehud Olmert de benzer beyanlarda bulunmuştu.
Filistin 1967 sınırlarını istiyor
İsrail’de liderler iki devletli çözümü istediğini açıklamasına rağmen bu devletin sınırları hakkındaki tartışmalar devam ediyor.
Lapid de iki devletli çözümü desteklediğini söylemesine rağmen Filistinlilerin müzakerelerde ön şart olarak altını çizdiği “başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin” maddesini reddettiğini açıkladı.
Filistinliler, her defasında iki devletli çözümün “başkenti Doğu Kudüs olacak 1967 öncesindeki sınırlar çerçevesinde yapılması gerektiğini” vurgularken bazı küçük toprak değişikliklerinin karşılıklı uzlaşı çerçevesinde yapılabileceğini ekliyor.
İki devletli çözüme yaklaşımda uçurum farkı
İsrail’de ulusal yayın yapan Kanal14’ün İsrailli yorumcusu Baruch Yedid, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Filistin ve İsrail’in iki devletli çözüm anlayışına yaklaşım farkları arasındaki uçurum çok geniş.” dedi.
Filistinlilerin iki devletli çözümden anladığının “Filistinliler için bir Filistin devleti İsrail’de de tüm vatandaşları (İsrail vatandaşı Filistinliler dahil) için bir İsrail” biçiminde olduğuna işaret eden Yedid, Filistin’in bu nedenle İsrail’in kendisini “Yahudi devleti” şeklinde tanımlamasına karşı olduğunu söyledi.
İki devletli çözüme takvim ya da siyasi program yok
Baruch Yedid, Lapid’in “iki devletli çözüme prensip olarak bağlılığını açıkladığını ancak bunu bir siyasi programa oturtmadığını” değerlendirdi.
Filistinlilerin iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için sürekli müzakerelerin başlaması için çağrı yaptığına değinen Yedid, Lapid’in bununla ilgili açık bir girişim, takvim ya da siyasi program ortaya koymadığına dikkati çekti.
Lapid’in iki devletli çözüm mesajını uluslararası platformlarda vermesine rağmen 1 Kasım’daki seçimler öncesinde partisine merkez ve soldan oy çekme amacı taşıdığı görüşünü paylaşan İsrailli analist, “Lapid, bu açıklamasıyla İsrail vatandaşı Araplardan oy toplamaya çalıştı. Sonuçta hükümeti kurmak için Filistinlilerle kalıcı bir siyasi çözümü savunan (İsrail vatandaşı Filistinlilerin partisi) Ortak Liste’nin desteğine ihtiyaç duyabilir.” diye konuştu.
İsrail veya Filistin kamuoyunda sahadaki gerçeklerin ışığında iki devletli çözüme ilişkin yakında somut adım atılabileceğine ilişkin bir beklenti yok.
Lapid’in koalisyon ortakları iki devletli çözüme karşı
Haaretz Gazetesi yazarı Amir Tibon, yazısında, İsrail’in mevcut siyasi gerçekliğinde “Lapid’in iki devletli çözümü desteklemesinin” anlamsız olduğunu belirtti.
Seçim anketlerine göre ya iki devletli çözümü inkar eden dindar aşırı-sağcı bir hükümet ya da Lapid’in liderliğinde geniş bir koalisyonun iktidara geleceğine işaret eden Tibon, Lapid’in koalisyon ortaklarının da iki devletli çözüme karşı olacağını aktardı.
Tibon, “Lapid, istediğini söyleyebilir. Seçimlerden sonra başbakan olarak kalsa bile iki devletli çözümü uygulayabilecek siyasi güce sahip olmayacak.” ifadesini kullandı.
Gazete yazarı, İsrail’de Yahudi seçmenin giderek sağa kaydığını belirterek Lapid’in başını çektiği merkez solun iktidara gelebilmek için sağdan koalisyon ortaklarına ihtiyaç duyacağını değerlendirdi.
Aynı şekilde Haaretz gazetesindeki köşe yazarı Yossi Verter de Yair Lapid’in iki devletli çözüm açıklamalarıyla soldan oy toplamaya çalıştığı görüşünü paylaşarak, “Lapid seçimleri kazansa bile Meclis’te iki devletli çözüme karşı çıkan milletvekilleriyle bir koalisyon kurmak zorunda kalacak.” yorumunu yaptı.
Yair Lapid’in başbakanlık ettiği sekiz partili koalisyonda Adalet Bakanı Gideon Sa’ar ve Maliye Bakanı Avigdor Lieberman, iki devletli çözüme karşı çıktığını açıklamıştı.
Savunma Bakanı Benny Gantz da Filistinlilerden ayrılmayı desteklediğini ancak bir Filistin devleti kurulmasına karşı olduğunu ilan etmişti.
Muhabir: Enes Canlı,Abdel Ra’ouf D. A. R. Arnaout