Gıda atıkları siyah asker sineğiyle protein deposu yeme dönüşüyor
Gıda atıklarıyla aynı kutuya konulan siyah asker sinekleri, beslendikleri atıkla protein deposu bir hayvan yemine dönüşürken bu süreçte gıda atıkları çöpe gitmemiş oluyor ve hayvan yeminden tasarruf sağlanıyor.
KOCAELI (AA) – Birleşmiş Milletler 2050 yılına dek dünya nüfusunun yaklaşık 9,7 milyara ulaşacağını öngörürken küresel gıda yetersizliği riski de nüfus artışına paralel olarak artıyor. Bu nedenle insan besini olarak tüketilebilecek gıdaların kullanım alanlarının seçimi büyük önem taşıyor. Özellikle tavuk ve balık yetiştiriciliğinde mısır, soya ve deniz balıkları gibi gıda kaynaklarının kullanılması yerine siyah askeri sineği bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Gıda atıklarını hızlı bir şekilde tüketen siyah asker sineği larvaları, bu süreç sonunda değerli protein kaynağına dönüşüyor. Larvalar hayvan yemi olarak kullanılırken bu dönüşüm sürecinde enerji harcanmıyor, zehirli atık çıkmıyor, insan besini olabilecek kaynaklar tüketilmiyor, metan ve diğer havayı kirleten gazlar oluşmuyor.
Siyah asker sineği üzerine çalışmaları bulunan Prof. Dr. Volkan Dündar, AA muhabirine, siyah asker sineklerinin Amerika kıtasından dünyaya yayıldığını, bugün her ülkede var olduklarını, özellikle Güneydoğu Asya’da ve Afrika’daki büyük tesislerde üretimlerinin yapıldığını söyledi.
Siyah asker sineği larvalarının gelişimi için yüzde 70 nem ve 25-30 santigrat derece sıcaklığın ideal olduğunu belirten Dündar, sineklerin yaşam döngülerini şöyle anlattı:
“Çiftleşiyor, yumurtluyor ve 8 günün sonunda da ölüyor. Bu 16 milimetrelik minicik sinek, çiftleşmeden sonra 600 ile 900 arasında yumurta yapıyor ve bu yumurtalarını çöplerin bulunduğu yerin üstündeki çatlaklara, boşluklara yumurtluyor ki çatlayıp yumurtadan çıkan larva o çöpün içine düşsün. Çöpün içine düşen larva 10 gün içinde 1500 kat büyüyor ve 0,2 gram ağırlığa ulaşıyor.”
100 kilogram atıktan 20 kilogram yem, 5 kilogram gübre elde ediliyor
Gıda atıkları “bokaşi” denilen çöp turşusu haline getirilirken siyah asker sineği larvalarının da aynı kutuda bulunduğunu aktaran Dündar, “Dünyada organik çöpü bu kadar hızla proteine ve yağa çevirebilen başka bir şey yok. Hiçbir şekilde çevre kirliliği yaratmadığı gibi çevre kirliliğine neden olabilecek kaynakların önemli bir kısmını da proteine çevirmiş oluyor.” dedi.
Dündar, şöyle devam etti:
“Organik atıklarınızı, gıda atıklarınızı, hayvan gübrelerinizi eğer siyah asker sinek düzeneğinin içine sokabilirseniz, 100 kilogram gıda atığından 20 kilogram siyah asker sineği larvası elde edersiniz. 5 kilogram da mükemmel bir gübre elde edersiniz. Yani bu 25 kilogramın 20 kilogramı mükemmel bir protein ve yağ, 5 kilogramı da mükemmel toprak gübresi, kompost olur.”
Siyah asker sineği larvalarının, tavuk ve balıkları beslemek için kullanıldığını, balık yemi olarak kullanılmasının denizlerdeki minik balıkların tükenmesi tehlikesini de engellediğine işaret eden Dündar, siyah asker sineği üretiminin karbon ayak izi bırakmadan kendi çevremizdeki kaynakları değerlendirmek için en iyi yöntem olduğu değerlendirmesini yaptı.
Dündar, özellikle tavuklara verilen 100 gram yemin 18 gramının mutlaka protein olması gerektiğini vurgulayarak, bir metrekarelik bir kutuda bulunan siyah asker sineklerinin 50 tavuğun, yaz boyunca ihtiyaç duyduğu proteini karşılayabileceğini söyledi.
“Atık yok, atığa ihtiyacım çok”
İstanbul’da 5 yıl görev yaptıktan sonra eşi ve kızıyla, doğduğu yer olan İzmit’e bağlı Dağköy’e yerleşerek tarım ve hayvancılığa başlayan hemşire Necla Akyazı, 3 yıldır siyah asker sineği uygulayıcılığı yaptıklarını kaydetti.
Yaptıkları işi, köylülerin ilk başta şaşkınlıkla karşıladığını anlatan Akyazı, “Bir baktık ki komşunun silajı çürümüş, onun altında inanılmaz şekilde siyah asker sineği larvaları var ve tavuklar bunları eşeleyip yiyorlar. Aslında doğada yapıyorlar bunu ama köylüler bunun farkında değil. Sonrasında biz onu daha profesyonel bir şekilde daha kolay, daha pratik toplayabileceğimiz bir şekilde hem de atıkları dönüştürebileceğimiz şekilde kullanmaya başladık.” ifadelerini kullandı.
Siyah asker sineği larvalarını besleyecek atık bulmakta zorlandıklarını bildiren Akyazı, şöyle devam etti:
“Etraftan çöp topluyoruz, atık topluyoruz. Mesela bir tavuk öldü diyelim, o tavuğu doğrudan siyah asker sineği kutusunun içine atıyorum. Sabahleyin o bana protein olarak geri dönüyor. Tekrardan dolaylı yolla tavukların besini haline geliyor. İş yerimdeki yemek artıklarını herkes yemeğini yedikten sonra tabakları boşaltıp, onları kovalara doldurup ertesi gün tekrar geri getiriyorum ve asker sineklerime veriyorum, bokaşi çöpünü yapıyorum. Yani atık yok, atığa ihtiyacım çok.”
“Yumurta ve tavuk maliyetinizi düşürebilirsiniz”
Tavuklarını beslerken hazır yem kullanmadıklarına değinen Akyazı, “Hazır yem hem sağlıksız hem de çok pahalı. Buna dünya kadar para ödemek yerine sadece çöpünü ayırıp bir kutuda asker sinek besleyip proteinini bedavaya getirebilirsin. Balık artıklarını da haşlayıp laktoserum (bokaşi kompostu sıvısı) karıştırıp yine tavuklarınıza verebilirsiniz. Yine bedavaya getirirsiniz. Yani cebinizden para çıkmadan, tavuklarınızı satmadan, tavuklarınızı aç bırakmadan yumurta ve tavuk maliyetinizi düşürebilirsiniz.” diye konuştu.
Çiftçilere siyah asker sineği beslemeleri tavsiyesinde bulunan Akyazı, sözlerini, “Hiçbir maliyet ve ekstra emek gerektirmiyor. Ete bayılıyorlar. Etobur bir cins ama sebzeleri de tatlıyı da çok seviyorlar. Ette daha hızlı çoğaldıklarını ve onun altına daha fazla geldiklerini gözlemledik ama bokaşi çöpünü de çok seviyorlar. Yani her şeyi yiyorlar.” diye tamamladı.
Muhabir: Biriz Özbakır