Samet Aybaba: Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum
Beşiktaş Kulübü’nde Futbol Takımları Genel Koordinatörlüğü görevine son verilen Samet Aybaba, Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. WhatsApp’tan mesaj aldım. Böyle bir dünya yok. Samet Aybaba’ya bu olmaz. Tesisin kapısında 10 gün gider, nöbet tutarım. Kiminle muhatap olduklarının farkında değiller dedi.
Aybaba, yaklaşık 1 yıllık görev süresinde yaşadıklarını, İstanbul’da bir otelde düzenlediği basın toplantısında anlattı.
Samet Aybaba, göreve geldikten sonra geçen sezonun devre arası transferi için çalışmalara başladıklarını belirterek, “Devre arasında birkaç transfer oldu. ‘Acil bir sağ bek alalım.’ dedim. Youcef Atal’a gittik ama sonra vazgeçtik. Svensson’un bonservisi elindeydi ve onu aldık. Hangi oyuncuyu almak istesek Finansal Fair Play (FFP) kuralları nedeniyle ‘Satmadan alamayız.’ dediler. Devre arasında Carvalho ve Renato Sanches’i almamız için baskı yaptılar. Al Musrati’yi almaya karar verdik. Muçi’yle ilgili de rapor yazdık. Büyük maliyetlerle alınmasının uygun olmadığını söyledik. Al Musrati için de aynı uyarıları yaptık. Bu oyunculara toplam 24 milyon avro ödendi. Biz şok olduk. FFP konuşulurken birden böyle bir paranın ortaya çıkması bizleri şok etti. Fernando Santos bana, ‘Musrati’yi istedim ama nasıl bu kadar parayı verdiniz?’ dedi” diye konuştu.
Devre arasında transfer edilen oyunculardan Joe Worrall’ın menajerler tarafından önerildiğini vurgulayan Aybaba, “Bu oyuncunun Beşiktaş’ta oynayamayacağına karar verdik. Bir müddet geçti, yönetim ve hocadan baskı gelmeye başlayınca yine izledik. ‘Beşiktaş’a katkısı olamaz.’ diye rapor verdik. Daha sonra yardımcım beni aradı. Ona bu oyuncuyu teklif eden menajer gece arayıp ‘Siz nasıl insanlarsanız. Bu oyuncuya teklif veriyorsunuz, size yakıştı mı demiş?’ Hemen kulübü aradım, ‘Sizin haberiniz var.’ demişler. Worrall transferinde benim elektronik imzam kullanılarak teklif yapıldı. Başkanı aradım ve haberimin olmadığını söyledim. Sonra oyuncudan vazgeçildiği söylendi. Başkan geldi ve ‘Kiralık alalım.’ dedi. Biz de kabul ettik ve 500 bin avro karşılığında transfer ettik” ifadelerini kullandı.
Aybaba, bu sezon Rafa Silva, Gabriel Paulista ve Ciro Immobile dışındaki diğer oyuncuların transferlerine karşı çıktığını vurgulayarak, “Yeni sezona girerken listelerimizi hazırladık. Yönetime sunduk. Transfer komitesi oluşturulmaya çalışıldı. Kaan Şakul, ’37 milyon avroluk satış bekliyorum, yoksa oyuncu alamayız.’ dedi. Futbolda böyle bir şey olmadığını söyledim. Rafa Silva ve Paulista bizim listemizdeydi. Immobile’yi de katkısı olacağını düşünerek olumlu rapor verdik. Transferlerin hepsine karşı çıktım. Ndour için ‘Beşiktaş genç ve kiralık oyuncu almaz.’ dedik. Demir Ege’yi verdik ve Ndour’u aldık. Joao Mario, kenar oyuncusu değil. Ağır, merkez orta saha gibi gözüküyor. Takımın ihtiyacı yok, kanatta ihtiyaç olduğunu söyledik. Bir menajer Uduokhai’yi teklif etti, listemize yazmadık. Uduokhai, daha büyük maliyete kulübe alındı. Omar Colley’in maliyeti çok düşüktü. Gitti ve üstüne para da verdik. Hiçbir oyuncu Beşiktaş’tan para almadan gitmedi. Can Keleş ile ilgili de rapor verdik. Kaan Şakul pazarlığı yanımda yaptı. Daha net 2 kenara ihtiyacımız vardı. Maalesef o da alındı. Emirhan ile ilgili de fikirleri ilettik. Bu transferlerin tamamına olumsuz rapor verdik. Bu transferlerle bizden tamamen koptular ve iletişimi kesitler. Tüm süreci Hasan Arat, Kaan Şakul, Brad Friedel ve Giovanni van Bronckhorst birlikte yürüttü” şeklinde konuştu.
Samet Aybaba, eski başkan Hasan Arat’ın Semih Kılıçsoy ile Mustafa Hekimoğlu’nun satışından kendisine komisyon teklif ettiğini ileri sürdü.
Futboldan kendisinin sorumlu olduğunu, Brad Friedel’ın sadece oyuncu satışı yapmak üzere yönetim kurulu danışmanı olarak göreve getirildiğini savunan Aybaba, “Sonrasında yaşananları biliyorsunuz. Hocanın ekibine yardımcı antrenörler getirdi, Ümraniye’ye geldi, onlara çok yüksek maaşlar ödendi. Hocanın yardımcılarına da bonservis öder gibi paralar verildi. Orasının imparatoruymuş gibi davranmaya başladı. Başkan ile 2 kere yüz yüze konuştum. Sonra da mektup yazdım. ‘Friedel’a yüksek maaş veriyorsunuz ama nasıl bir komisyon veriyorsunuz, Beşiktaş böyle yapar mı?’ dedim. Başkan, ‘Mustafa ve Semih’in satışından sana da verelim.’ dedi. ‘Bunu bana teklif etmemiş olun.’ dedim. Şahitlerim var. Bu konu da böyle kapandı ve gitti” dedi.
Friedel’ın kadro ve taktik konusunda teknik direktör Van Bronckhorst ile çalıştığını ileri süren Samet Aybaba, “Gaziantep’ten dönüyoruz. Uçağın arkasına gittim. Semih, Salih, Tayyip Talha ve Mert oturuyor. ‘Çocuklar böyle maçlar olur, sakın bırakmayın.’ dedim. Feyyaz Uçar’ı da çağırdık. Aşağı indik ve ortalık birbirine girdi. Toplantı yaptığımıza dair iddialar. Böyle bir şey isteme hakkımız yok mu? Bu hakkım var. Göztepe maçından sonra da Feyyaz, hocaya gidecekti, ‘Ben de gelirim.’ dedim. Kurgunun tamamını Friedel yönetti. Hocayla taktik tahtasında çalışma yapıyorlar ve soyunma odasında görüşüyorlardı. Bu konulara müdahil olamadık. Feyyaz Uçar, soyunma odasına girmek istiyor, kapıyı vuruyor ve ‘No, no’ sesleri geliyor. Kaan Şakul, Feyyaz’a diyor ki ‘Özel görüşüyoruz, 5 dakika sonra gel.’ Bütün bunları yaşadık” ifadelerini kullandı.
Aybaba, siyah-beyazlı kulübün genel sekreteri Kaan Şakul’u istifaya davet ederek, “Joao Mario da dahil 7 oyuncunun tamamının transferini Kaan Şakul yaptı. Bu konuşmamda başka şeyler de söyleyecektim ama Hasan Arat da ayrıldı. İstifa etmesi gerektiğini söyleyecektim. Şu anda Kaan Şakul’u da istifaya davet ediyorum. O arkadaş da Beşiktaş’ın menfaatleri için istifa etmeli” şeklinde konuştu.
Görevden alınma süreci hakkında da konuşan Aybaba, “Başkan son süreçle ilgili rapor vermemizi istedi. Raporu vermesi gereken ben değildim. Bu raporu Kaan Şakul, Friedel ve Van Bronckhorst’un vermesini istedim. Bu rapor sonunda başkana, ‘Ben kimseyi yarı yolda bırakmadım. Tasarrufunuz varsa gereğini yapın.’ yazdım. Bir gün sonra CEO beni aradı ve ekonomik olarak isteğimin olup olmadığını sordu. Hiçbir zaman para konuşmadım. Gece 00.30’da başkan WhatsApp’tan ‘Teşekkür ederiz’ mesajı attı. Ben de ona teşekkür ettim. Hiç kimseye hakkımı helal etmiyorum. WhatsApp’tan mesaj aldım. Böyle bir dünya yok. Samet Aybaba’ya bu olmaz. Tesisin kapısında 10 gün gider, nöbet tutarım. Kiminle muhatap olduklarının farkında değiller” dedi.
Ligin başında yanlış kadro planlaması yapıldığını ve siyah-beyazlı takımı kötü günlerin beklediğini dile getiren Aybaba, şunları söyledi;
“Her yerde doğruları konuştum. Hocaya, ‘2 tane 6 numarayla oynayamayız.’ dedim. Rafa Silva’nın kenarda oynayamayacağını anlattım. Bazı oyuncularla ilgili teknik bilgi verdim. Kamp sürecinin hafif geçtiğini söyledim. İzinlerle ilgili ve bireysel olarak oyuncuların performansının düştüğünü konuştum. İki yardımcım vardı. Çok iyi bir ekiptik. Bunlara mobbing uyguladılar. Primlerini düşürdüler. Personel tarafına aldılar. Friedel, bu arkadaşların antrenmanları izlemesini yasakladı. Bu işleri doğru planlayalım. Takımımız inanılmaz kötü günlere gidiyor. Bir santrforumuz (Immobile) var ve yaşı 34. Arkasında Mustafa var, 17 yaşında. Kenar oyuncularımız yok. ‘Bu takım 11. ayda darmadağın olur’ dedim. Olanları gördüğüm için söyledim. Kadro doğru kurgulanmadı. Takım çalışmıyor. Tercihler doğru değil.”
Beşiktaş’ın yaşanan süreçten çıkabilmesi için ne yapılması gerektiğinin sorulması üzerine Aybaba, “Beşiktaş’ın acil birlikte hareket etmeye ihtiyacı var. Acil futbol aklına ihtiyaç var. Seçim sürecinde Hasan Arat’tan önce Serdal Adalı’yı aramıştım. Onunla diyaloğum çok daha farklıdır. Aday olmayacağını söylemişti. Sonra o aday oldu. Rakip haline geldik. Bu camianın içindeki insanları bir şeylere itmek için çok mücadele ettim. Artık tahammül kalmadı. Beşiktaş’ta her zaman görev kabul ederim ama şu an olmaz. Teknik direktörlük teklifi gelirse de konuşuruz. Ama sezon sonuna kadar bir kuruş para almam. Sözleşme de yapmam” yorumunu yaptı.
sonbasin.com / DHA