Günde 300 başvurudan haftada 10 başvuruya
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından artış gösteren deprem dayanıklılık testi başvurularında büyük düşüş yaşanıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’ne deprem sonrası geçen yıl günde 300 başvuru yapılırken, bu sayı haftada 10’a kadar düştü. Öte yandan Antakya’dan İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı’na deprem bölgesinde yeni yapılacak yapılarda kullanılacak numune taşlar gönderildi. İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Yıldırım, Bu taşlar Antakya’dan geldi. Biliyorsunuz, Kahramanmaraş ve Antakya’da çok sayıda inşaat yapımı başladı. Oradaki ocaklar yeterli olmayabilir diye yeni ocaklar için arayışlar var. Uygun mudur, değil midir betonda kullanabilir miyiz gibi numuneler geliyor. Bunlar üzerinde de çalışıyoruz dedi.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından ülke genelinde bina dayanıklılık testi başvurularında artış yaşandı. Depremden sonra 3 ay içinde İstanbul Teknik Üniversitesi’ne 4 bin başvuru yapıldı.
Ancak böyle devam etmedi. Geçen yıl Haziran ayından sonra başvurular düşüşe geçti. Geçen yıl ortalama günde 300 başvuru yapılırken, 2024 itibarıyla başvurular 1 hafta içinde 10’a kadar düştü. 13 Mart’ta ise sadece 1 başvuru gerçekleşti.
İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, başvuruların düşüş nedenini anlatarak, son durumu hakkında bilgi verdi.
DEPREM SONRASI BİNA GÜÇLENDİRME TALEPLERİNDE BÜYÜK DÜŞÜŞ
Prof. Dr. Yıldırım, bu durumun birkaç nedeni olduğunu dile getirerek, “Bu depremden önce 1999 depreminde de bina dayanıklılığı konusunda inanılmaz başvurular oldu. Bu deprem ile günde 300’e yakın başvurunun yapıldığı dönemler oldu ama şu an başvurular ayda 40’a kadar, haftada 10 civarında düştü. Bunun nedenleri de var. İnsanlar başvuru yapmak istiyorlar ancak apartmanda birkaç kişi istemediği zaman başvuruları engelleniyor. Ya da başvurdukları zaman, binanın kötü çıkması durumunda ne yapacaklarını düşünüyorlar” dedi.
“BELEDİYELER VE DEVLET BİRLİKTELİĞİ İLE HAREKET EDİLİRSE İYİ OLUR”
Prof. Dr. Yıldırım belediyelerin hükümet ile birlikte çalışması gerektiğini vurgulayarak, “Binanın güçlendirilmesi gerekirse, yenilenmesi gerekirse bunun nasıl yapılacağı gibi endişeleri de var. Bazıları da deprem acısını yaşamadığı için biraz kayıtsız davranabiliyor. Ülkemizde deprem olduğunda harekete geçiyoruz. Fiyatlar döner sermaye, piyasaya göre yüksek olabilir ancak üniversite olarak elimizden gelen yardımı yapıyoruz. Durumu kötü olanlara da aşırı derecede yardımcı oluyoruz. Ne yaparsak yapalım, belediyeler ve devlet birlikteliği ile hareket edilirse iyi olur” şeklinde konuştu.
ANTAKYA’DAN İTÜ’YE NUMUNE TESTİ GÖNDERİLİYOR
Öte yandan İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı, Antakya’dan gelen taşların betonda kullanılabilirliği konusunda çalışmalar yürütüyor. Taşların yapı malzemelerinde kullanılabilmesi için her türlü dayanıklılık testinden geçiriliyor. Kireçtaşı kalker olarak adlandırılan bu malzemenin beton için ideal olduğunu söyleyen İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Yıldırım, C70, C80 gibi yüksek dayanıklı betonlar üretilebileceğini belirtti. Yıldırım, bu taşların eskiden İstanbul’da Cebeci’de bulunduğunu ancak günümüzde sadece bir ocakta bulunduğunu ve diğer ocakların kapatıldığını belirtti.
ANTAKYA’DAN GELEN TAŞLAR İNCELEMEYE ALINDI
Yıldırım, Antakya’dan gelen taşların, Kahramanmaraş ve Antakya’da yapılacak inşaatlar için araştırıldığını ve İTÜ laboratuvarlarında her türlü dayanıklılığının test edildiğini ifade ederek, “Bu taşlar Antakya’dan geldi. Biliyorsunuz, Kahramanmaraş ve Antakya’da çok sayıda inşaat yapımı başladı. Oradaki ocaklar yeterli olmayabilir diye yeni ocaklar için arayışlar var. Uygun mudur, değil midir betonda kullanabilir miyiz gibi numuneler geliyor. Bunlar üzerinde de çalışıyoruz. Bu malzeme kireçtaşı kalker dediğimiz bir malzeme. Kalsiyum, karbonat esaslı. Beton için çok ideal bir malzeme. Bu taşların betonda kullanılabilmesi için her türlü dayanıklılığını test ediyoruz. C70, C80 gibi yüksek dayanıklı betonlar üretilebilir. İnşaatlara kaliteli malzeme sağlamak önemlidir. Kimyasal araştırmalar ile 20 günün üzerinde bir test sürecinden geçiriyoruz. Eskiden İstanbul’da Cebeci’nin bir kısmında bu taşlar vardı, şu an bir yerde bir ocakta var. Diğer ocaklar kapatıldı” ifadelerini kullandı.
sonbasin.com / DHA