Haftaya dünyanın gözü faiz kararlarında olacak
Gelecek hafta için dünya merkez bankalarının faiz kararları yatırımcıların odağına yerleşti. Fed faiz kararını 14 Haziran’da, ECB ise 15 Haziran’da açıklayacak
Geçen hafta ABD’de borç limiti krizinin çözülmesine karşın açıklanan verilerden alınan sinyallerle enflasyon ve resesyon ikilemi arasında kalan dünya ekonomilerinde para politikalarına ilişkin öngörüler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam etti.
Analistler, dünya genelinde bazı merkez bankalarının beklentilerin aksine karar almasının, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek hafta açıklayacağı faiz kararına yönelik tahminlerde oynaklığa sebep olduğunu dile getirdi.
Avustralya Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin aksine 25 baz puan faiz artırmasının ardından, Kanada Merkez Bankası da politika faizini 25 baz puan artırarak 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,75’e yükseltti.
Kanada Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, ekonomideki talep fazlasının tahmin edilenden daha fazla olduğunun görüldüğü ifade edildi. Kanada, önceki toplantıda faiz artışına gitmeyerek G7 ülkeleri arasında faiz artışlarına ilk ara veren ülke olurken para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 80 ihtimalle bu toplantıyı da pas geçmesi bekleniyordu.
Söz konusu bankaların faiz kararlarının ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek hafta 25 baz puan faiz artırabileceğine ilişkin öngörüler yüzde 34 seviyesine çıkarken, iş gücü piyasasının soğumaya başlamış olabileceğine dair alınan sinyallerin akabinde 25 baz puan faiz artışına yönelik beklentiler yüzde 29’a geriledi.
Perşembe günü ABD’de açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 3 Haziran ile biten haftada 261 bine çıkarak Ekim 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD’de enflasyon ivmesinin yavaşladığına ancak önemli bir endişe olarak kalmaya devam ettiğine işaret ederek, Fed’i para politikası rotasında kalmaya çağırdı.
ABD’de borç limiti krizinin çözülmesiyle birlikte ABD hazinesi tahvil satışlarına başlarken, ABD hükümetinin borçlanmasının piyasalarda likiditeyi olumsuz etkileyebileceği endişesi de devam ediyor.
Tüm bu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 4 baz puan artışla 3,74’ten tamamlarken, altının ons fiyatı yüzde 0,7 yükselişle 1.961 dolardan haftayı kapattı. Resesyon ihtimalinin de öne çıkmasıyla Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,7 azalışla 75 dolara indi.
ABD’de pay piyasaları, Fed’in faiz kararı öncesinde ki son haftada pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta enflasyon verileri ve bankanın açıklayacağı para politikası kararı yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, Fed’in para politikalarına ilişkin belirsizliklerin gün geçtikçe azalsa da yatırımcıların gelecek hafta atılacak adımları fiyatlama konusunda temkinli davrandıklarını ifade etti.
Ülkede geçen hafta açıklanan makroekonomik veriler de karışık sinyaller vermeyi sürdürdü. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), mayısta aylık bazda 1,6 puan azalışla 50,3’e düşerken, fabrika siparişleri nisanda yüzde 0,4 artsa da öngörüleri karşılayamadı.
Öte yandan, ABD’de geçen hafta hisse bazlı ve kripto para borsalarına dair haber akışı öne çıktı. Kripto para borsası Binance’e dava açtığını bildiren ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), başka bir kripto para borsası olan Coinbase’e de kural ihlalleri gerekçesiyle dava açtığını duyurdu.
Binance’in ABD iştiraki de SEC’in varlıklarını dondurmasını istemesinin ardından dolar mevduatlarını askıya alacağını açıkladı.
SEC Başkanı Gary Gensler, CNBC’ye yaptığı değerlendirmede, daha fazla dijital para birimine ihtiyaç duymadıklarını belirterek, tokenlerin gerçek değerini sorguladığını dile getirdi.
Bu gelişmelerin ardından Nasdaq endeksinde işlem gören Coinbase’in hisseleri haftayı yaklaşık yüzde 17 değer kaybıyla kapattı.
Ayrıca, ABD’li otomobil üreticisi General Motors’un, Kuzey Amerika’daki şarj ağını kullanmak için Tesla ile anlaştığını duyurmasıyla şirketin hisseleri haftalık bazda yüzde 5,7 artış gösterirken, Tesla hisselerinin önceki haftaya göre yüzde 14,2 değer kazanması dikkati çekti.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta New York borsasında S&P 500 yüzde 0,5 artışla son on ayın en yüksek seviyesine çıkarken, Dow Jones endeksi de yüzde 0,3 değer kazanarak son bir ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Nasdaq endeksi de yüzde 0,1 yükselişle yaklaşık son 14 ayın zirvesini test etti.
12 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, salı günü enflasyon, çarşamba günü Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Fed’in para politikası kararı, perşembe günü haftalık işsizlik başvuruları, perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı verileri takip edilecek.
ECB YATIRIMCININ ODAĞINDA
Avrupa borsalarında, bölgede ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artmasıyla, İtalya hariç negatif bir seyir izlenirken, gelecek hafta için gözler Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararına çevrildi.
Geçen hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, Avro Bölgesi’nin ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralarak, teknik anlamda resesyona girdi. Bölge geçen yılın son çeyreğinde de yüzde 0,1 küçülmüştü.
Bölge ekonomisinin resesyona girmesine karşın ECB’nin faiz artırımlarına devam edeceğine yönelik fiyatlamalarda bir değişiklik olmazken, bankanın 15 Haziran’daki toplantıda 25 baz puanlık faiz artışına gideceğine kesin gözüyle bakılıyor. Sene sonuna kadar bankanın toplamda 50 baz puan faiz artıracağı öngörülüyor.
Geçen hafta Avrupa Parlamento’sunda açıklamalarda bulunan ECB Başkanı Christine Lagarde, enflasyonist baskıların yüksek seyrettiğini, çekirdek enflasyonun zirve yaptığına dair net bir kanıt olmadığını söyledi.
Enerji desteklerini sürdürmenin orta vadede enflasyonist baskıları artıracağını aktaran Lagarde, “Enerji krizi hafiflerken hükümetler ilgili destek önlemlerini derhal ve uyumlu bir şekilde geri almalıdır” ifadesini kullandı.
Öte yandan, geçen hafta açıklanan verilere göre, Almanya’da sanayi üretimi aylık yüzde 0,3 artışla beklentilerin altında kalırken, bölgede enflasyon ve resesyon ikilemi güç kazanmaya devam etti.
Ülkede fabrika siparişleri de yüzde 0,4 azalarak beklentileri karşılamazken, Avro Bölgesi’nde perakende satışlar aylık bazda değişim göstermedi.
Analistler, bölge genelinde İngiltere hariç, hizmet sektörü ve bileşik PMI verilerine göre ekonomik aktiviteye yönelik risklerin günden güne arttığını bildirdi.
Öte yandan, üst üste dört hafta düşüş eğiliminde hareket eden avro/dolar paritesi, geçen haftayı yüzde 0,4 artışla 1,0750 seviyesinden tamamladı.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi de yüzde 0,6, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,6 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,8 değer kaybederken, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,3 artış kaydetti.
Gelecek hafta salı günü Almanya’da enflasyon ve ZEW beklentiler endeksi, İngiltere’de işsizlik, çarşamba günü İngiltere’de sanayi üretimi ve büyüme, Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi, perşembe günü ECB’nin faiz kararı, cuma günü Avro Bölgesi’nde enflasyon verileri takip edilecek.
ASYA’DA BOJ TAKİP EDİLECEK
Asya borsalarında geçen hafta pozitif bir seyir öne çıkarken, Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlarını güçlendireceği beklentisi ve Japonya ekonomisinin tahminlerin üzerinde büyümesi bölgede risk iştahını artıran başlıca etkenler oldu. Gelecek hafta ise Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak.
Çin’de geçen hafta açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 0,2 artarken, Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise yüzde 4,6 geriledi.
Analistler, söz konusu verilerin hem ülke içindeki ekonomik aktivitenin yavaşlamış hem de dünya genelindeki talepte güç kaybının yaşanıyor olabileceği endişesini gündeme taşıdığını ifade etti.
Çin hükümetinin söz konusu veri öncesinde mevduat faizlerinde indirime gittiğini hatırlatan analistler, açıklanan verilerin bu adımlara yenilerinin eklenebileceği tahminlerini beraberinde getirdiğini söyledi.
Buna göre, bankalar 3 ve 5 yıllık mevduat faizlerini 15 baz puan indirirken, bankaların gelecek hafta 2 yıllık mevduat faizlerini de 10 baz puan düşürmesi bekleniyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in bu ay Çin’e bir ziyaret gerçekleştirebileceği yönündeki haber akışı varlık fiyatlarına pozitif yansımasının ardından açıklanan verilere göre, ülkenin dış ticaret fazlasının mayısta 65,8 milyar dolarla beklentilerin altında kalması risk iştahını törpüledi.
Gelecek hafta son işlem gününde ise BoJ’un para politikası toplantısı yatırımcıların odağına yerleşirken, para piyasalarında BoJ’un faizi sabit bırakacağı fiyatlanıyor.
Japonya’da ise cari işlemler dengesi nisanda 1,9 trilyon yen fazla verirken, ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 2,7 büyüyerek beklentileri geride bıraktı. BoJ Başkanı Ueda Kazuo da ülkede enflasyon ve enflasyon beklentilerinin yükseldiğini bildirdi.
Ayrıca, bölge merkez bankalarından Avustralya Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,10’a çıkarırken, Hindistan Merkez Bankası hafta içinde düzenlenen para politikası toplantısında politika faizini yüzde 6,50’de sabit bıraktı.
Avustralya Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, iş gücü piyasasında sınırlı da olsa bir gevşeme olduğu ancak bu durumun enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığı belirtildi. Bankanın faiz artırımlarına devam edebileceği aktarılan açıklamada, faizlerin daha da artırılmasıyla enflasyonun daha kısa sürede makul seviyelere inmesinin beklendiği kaydedildi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi dalgalı bir seyirle yüzde 0,04 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,32 değer kazandı.
Güney Kore’de Kospi endeksi de yüzde 1,53 artışla son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı. Japonya’da Nikkei 225 endeksi 32.708,53 puanı test ederek rekorunu tazelerken, haftayı da önceki kapanışına göre yüzde 2,35 artışla 32.265,17 puandan tamamlayarak tüm zamanların en güçlü haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
12 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, perşembe Japonya’da ticaret dengesi, Çin’de perakende satışlar, sanayi üretimi ve işsizlik verileri, cuma günü ise BoJ’un faiz kararı takip edilecek.
BIST 100 YÜZDE 10 YÜKSELDİ
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyan BIST 100 endeksi, yüzde 10 değer kazancıyla haftayı 5.626,49 puandan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Gelecek hafta için dikkatler cari işlemler dengesine çevrildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Nureddin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Hükümetimizin temel hedefi toplumsal refahı yükseltmektir. Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır.” dedi.
Yeni ekonomi yönetiminin göreve başlamasıyla, hafta içinde Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), yaklaşık bir ay aranın ardından yeniden 500 baz puanın altına geriledi.
Hafize Gaye Erkan da, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) atanan ilk kadın başkan olurken, Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanlığına getirildi.
Geçen hafta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’nin 572,5 milyon liralık, Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 68,2 milyon liralık ve Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ’nin ise 2,5 milyar liralık bedelli sermaye artırımına onay verdi. Kurul aynı zamanda toplamda 25 kişiye de 6 ay geçici işlem yasağı uygulanması kararı aldı.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından hazırlanan “Türkiye Sermaye Piyasası 2022” başlıklı rapora göre, Borsa İstanbul, organize borsalar arasında dolar bazında yüzde 105 ile en fazla getiriyi sağlayan borsa oldu.
Geçen hafta yurt içinde açıklanan verilere göre, TÜFE aylık yüzde 0,04 ve yıllık yüzde 39,59 artışla beklentiler doğrultusunda gerçekleşirken, sanayi üretim endeksi, nisanda aylık bazda yüzde 0,9 ve yıllık bazda yüzde 1,2 azalarak beklentilerin altında kaldı.
sonbasin.com / haber7