29 Eylül Dünya Kalp Günü etkinliği yapıldı
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Bahadır Alan, “Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine baktığımız zaman yıllık 18 milyon civarında kişinin kalp damar hastalıkları ve inme nedeniyle ölümün gerçekleştiğini biliyoruz. 2019 verilerine göre de toplumda kaybettiğimiz insanların yaklaşık yüzde 30-35’i kalp damar hastalığı riski nedeniyle kaybedilmekte. Bu kadar yoğun ve yine ilk sırada yer almaktadır” dedi.
29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında, Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi, ‘Kalbinizin Sağlık Rotasını Birlikte Belirleyelim’ sloganıyla ‘Kalbin Rotası’ temalı bir etkinlik düzenledi. Etkinlik, ‘bol egzersiz, gülümseme, dengeli beslenme ve kardiyoloji kontrol’ olmak üzere dört bölümden oluştu. Her bir bölümde, alanında uzman kişiler katılımcıları karşıladı ve kalp sağlığına dair hayati öneme sahip bilgiler paylaştı. Bu bölümde verilen bilgilerle, sağlıklı bir kalp için atılacak adımlar hakkında farkındalık yaratıldı.
Etkinliğe katılan Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Bahadır Alan, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Dr. Alan, kalp sağlığının olumsuz birçok faktörden etkilenebildiğini söyleyerek, “Bunların arasında hipertansiyon, kan şekerinin yüksekliğiyle karakterize diyabet, yüksek kolesterol seviyeleri, sigara kullanımı veya diğer tütün ürünlerinin kullanımı, psikososyal faktörlerden stres onun dışında kilo fazlalığı, egzersizden uzak kalınan bir hayat tarzı. Bunların hepsi kalp damar sağlığı açısından olumsuz risk faktörleridir. Bizim de amacımız Dünya Kalp Günü kapsamında bu konuda hastalarımızı bilgilendirmek. Ve bunların birçoğunun kontrol altına alınmasıyla kalp damar hastalığı gelişme riskinin yüzde 80’den fazla azalabildiğini, hastalarımıza anlatmak ve Dünya Kalp Federasyonu’nun bu mesajını topluma yayabilmek” diye konuştu.
‘İNSANLARIN YÜZDE 35’İ KALP DAMAR HASTALIĞI RİSKİ NEDENİYLE KAYBEDİLİYOR’
Dr. Alan sözlerine şöyle devam etti; “Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine baktığımız zaman yıllık 18 milyon civarında kişinin kalp damar hastalıkları ve inme nedeniyle ölümün gerçekleştiğini biliyoruz. Ülkemizde de ölüm nedenleri arasında ilk sırayı yine kalp damar hastalıkları ve bunun başında da iskemik kalp hastalığı dediğimiz kalp damar problemleriyle yüzleşen hastaların geldiğini görmekteyiz. TÜİK verilerine baktığımız zaman özellikle pandemi öncesinde 2019 verilerini en son değerlendirmiştim. Çünkü pandeminin etkileşime neden olabileceğini düşünerek; 2019 verilerinde toplumda kaybettiğimiz insanların yaklaşık yüzde 30-35’i kalp damar hastalığı riski nedeniyle kaybedilmekte. Bu kadar yoğun ve yine ilk sırada yer almaktadır.”
‘TEMBEL YAŞAM TARZINDAN KURTULMAMIZ GEREKİYOR’
Kalp sağlığına olumlu yönde etki edebilecek tavsiyelerde bulunan Dr. Alan, “Risk faktörlerinin kontrolü, hipertansiyonun, yüksek kolesterolün, kan şekeri yüksekliğinin mutlaka kontrolü, düzenli sağlık kontrolleri bu yönde aksatılmamalı. Kilo fazlalığının mutlaka tedavi edilmesi ya da kilo alımının engellenmesi. Buna yönelik olan özellikle fiziksel inaktive dediğimiz tembel yaşam tarzının önüne geçilmesi. Burada ne yapabiliriz? Haftanın minimum beş günü günlük yarım saat bir tempolu yürüyüş hiç yoksa bizim yapabileceğimiz en minimum aktivite. Ama bunun yanında yapabileceğiniz bir yüzme, bisiklete binmek, hafif tempolu koşu sizin için hangisi uygunsa, mutlaka bu tembel yaşam tarzından kurtulmamız gerekiyor. Onun dışında beslenme çok önemli. Bir sağlıklı beslenmek hem hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol açısından bizim önlem için ilk aşamada önerdiğimiz hastanın yapması gereken değişiklik. İkincisi tabii ki bu hastalıkların gelişimi ya da gelişimi sonrasında önleyici birtakım faydaları var” dedi.
‘HASTALIKLARIN RİSKİNİ AZALTMAYI AMAÇLIYORUZ’
Sağlıklı yaşam kampüslerinde gerçekleştirdikleri etkinlik ile farkındalığa dikkat çekmeyi amaçladıklarını ifade eden Dr. Alan, “Dünya Kalp Günü 2000 yılında beri kutlanmaktadır. Dünya Kalp Federasyonu’nun buradaki amacı aslında kalp damar hastalığının önlenmesi çok da zor değil. ‘Yüzde 80’den fazla riski azaltmak bizim alacağımız önlemlerle mümkün. Yeter ki, bunlara gayret edelim’. Bu mesajı halka vermeyi amaçlıyoruz. Ülkemizde ölüm nedenlerinin başında ve en sık sağlık harcamalarının yapıldığı hastalıkların başında gelen kalp damar hastalıklarının hem hastalarımız açısından riskini azaltmak hem ülkenin sağlık politikaları ve ekonomisi açısından olumlu yansımaları sağlayabilmek amacımız bu. Aslında toplumsal bir bilinç uyandırmak” diye konuştu.
sonbasin.com / DHA